Ali Gültekin

27 Mart 2017 Pazartesi

HOP DEDİK!

 Köln’de yaşayan Bergamalı Ahmet ve  Hollanda’da yaşayan Artvinli Hamit’in hoş muhabbetleri… 
Ahmet: Sen ne diyorsun Hamit!
 Hamit: Kangal köpeği getireceğim Kangal köpeği diyorum. Türkiye’den Kangal köpeği getireceğim. Üzerimize saldıkları köpeklerinin üzerine salmak için.
 Ahmet: Hop dedik! Yanında Arap atı üzerinde Çerkez süvarisi de olsun. Peki, Hollanda malı DAF Kamyon, Uzel Massey ferguson traktör, Shell, Philips, TomTom navigasyon… karşısına çıkınca karşılarına ne ile çıkacağız? Hamit: Yeter ama! Ahmet: Yetmez Hamit yetmez. Phileas marka körüklü otobüsler, C&A giyim perakende zinciri, Head kayak ürünleri, AXE, Becel, Cif, Domestos, Dove, Knorr, Lipton, Vaseline, Yumoş, Algida, Calve, Carte Dor, Clear, Fruttare, Max, Rinso, Cif, Elidor, Sana… Bunlarla karşımıza çıktıklarında sen ne ile karşılarına çıkacaksın? Hamit Biz 50 yılı aşkın bu ülkede yaşamıyor muyuz?
 Hamit: Yaşıyoruz!
 Ahmet: Almanların, Hollandalıların bize nasıl yardımcı olduklarını en iyi sen bilirsin. Münih’e gelişimizi hatırla. Bizi baskı altına alan her yabancılar yasası çıkışında bizden çok Almanlar, Hollandalılar bizim için sokağa çıkmadılar mı? Kiliselerini bayram namazımızı kılmak için tahsis edenler Hollandalılar, Almanlar değil mi?
Hamit: Haklısın, düşman olmayalım.
 Ahmet: Referandum’da “partili Cumhurbaşkanı istikrarlı, koalisyonlar hükümetleri istikrarsız” diyorlar. Almanya 68 yıldır koalisyon hükümetlerince yönetiliyor. İstikrar yok mu? Buradaki insanları buna inandırabilecek miyiz?
 Hamit: Almanya, İsveç, Fransa… Dünyanın en zengin ülkeleri arasında yer alıyorlar.
 Ahmet: Buradaki insanlara bunu anlatamazsın. Hem kardeşim biz Türkiye’deki yasalarla mı yönetiliyoruz? Almanya, Hollanda yasaları ile yönetiliyoruz. Biz önce kendi sorunlarımıza sahip çıkmalıyız. Hollanda, Almanya, diğer ülkeler Türk Parlamenterlere karşı yanlış tutum içerisinde oldular. Biz yanlışların karşısında ısrarla doğruları savunacağız. Tabii ki kendi öz eleştirimizi yaparak, yanlışları eleştirerek doğruları buluruz.
 Hamit: Bizim iki yakamız bir araya gelmez. Biz birleşemiyoruz. Sorunlarımız aynı. Biz burada Kürt, Türk, Arap olarak ayrışıyoruz. Bu da yetmiyor. Alevi, Sünni olarak ayrışıyoruz. Bununla kalmıyoruz. Rizeli, Kayserili, Samsunlu olarak ayrışıyoruz.
 Ahmet: Evet-Hayır için biz neden ayrışalım? Almanya’da, Hollanda’da doğmuş hayatında üç kez Türkiye’ye gitmemiş birisinin kullandığı oy Aydın ilinin kaderini değiştirecek.
 Hamit: Türkiye bizim de vatanımız. 
Ahmet: Elbette, Türkiye bizim ana vatanımız. Ama biz burada yaşıyoruz. Buranın yasaları ile yönetiliyoruz. Yaşadığımız ülkelerin vatandaşlığı, çifte vatandaş veya Türkiye vatandaşlığı ile süresiz oturumlarımız var.  Biz bura’dan ülkemize turist göndermek için çalışma yürütelim. Uluslar arası arenada Türkiye’yi tanıtalım. Türkiye’nin değerlerini AB ülkelerine taşıyalım. Bu ülkedeki değerleri Türkiye’ye götürelim. Anadilimizi koruyalım, yaşadığımız ülkelerin yasalarına asimile olmadan uyum sağlayalım. Ülkemizin gönüllü elçileri olalım.
 Hamit: Sana katılıyorum. 
Ahmet: Türkiye bizi, kooperatif zedeler, çifte vatandaşlık zedeler, Merkez Bankası zedeler, Holding zedeler… olarak sahipsiz bıraktı. Evlerimiz yanarken, insanlarımız öldürülürken bu kadar yoğunlukta gelip gidenler olmadı. Yabancılar yasası altında inim inim inlerken bizden döviz istediler. Bizleri bu ülkelere gönderirken bizi koruyacak bir tek anlaşma yapılmadı. Tatile gittiğimizde sınır kapılarında çektiğimiz eziyeti biz biliriz. 
Hamit: Bizim burada Anadilde eğitim sorunumuz var. Yabancılar yasası sertleştiriliyor. Irkçılar “İslamofobi” söylemlerinden sonra “Türkofobi” söylemleri ile sahnedeler. AB ülkelerinde en çok işsiz bizim insanlarımız. Ceza evlerinde bizim gençlerimizin oranı oldukça fazla. Eğitim alanında başarı oranımız çok düşük. Biz burada yaşıyoruz. Bu ülkelerde yerli yabancı olarak ayrışmak yerine birlikte yaşamak zorundayız.
 Ahmet: Biz buradan yaşıyoruz. Buradan oy kullanarak Türkiye’de yaşayan insanların kaderini değiştirmemiz doğru değil. Oylarımız ile milletvekili çıkararak Muş’un, Belediye Başkanı çıkararak Balıkesir’in kaderini değiştirmemiz o şehirlerde yaşayan insanlara saygısızlık mı? olmuyor. Hayatı boyunca Muş’u, Balıkesir’i görmeyenlerin buna hakkı var mı?  Seçtiğimiz Milletvekilini, Belediye Başkanını tanıyor muyuz? Biz Türkiye’de yaşayan insanların milli iradesine müdahale etmiş olmuyor muyuz? Türkiye yurtdışı oylarına milletvekili kontenjanı versin, yurtdışı bakanlığı kursun istedik bizi dikkate almadılar.
 Hamit: Almanya, Arnavutluk, Avustralya, Avusturya, Bosna Hersek, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İzlanda, Kanada, Karadağ, Küba, Lihtenytayn, Lüksemburg, Macaristan, Makedonya, Maldivler, Malta, Moldova, Norveç, Portekiz, Zelanda…  gibi ülkelerde 18 yaşında gençler seçilme biliyor. Bu ülkelerde partiler yasası nasıl işliyor, Türkiye’de nasıl işliyor? Bu ülkelerde parası olmayan gençler seçile biliyorlar. Peki, Türkiye’de yoksul bir gencin Milletvekili seçilme şansı var mı?
 Ahmet: Hayır! Türkiye’nin tek parti hükümeti; gelişme, demokrasi, refah, istikrar…  olarak sunuluyor. Avrupa ülkeleri parlamenter sistemle nasıl dünyanın en zengin ülkeleri olmuşlar?  Bu dikkate alınmıyor.
 Hamit: Bunları konuşmak gerek Ahmet konuşmamız gerek!
 Ahmet: Neyini konuşalım. Yıllar önce bizleri çırılçıplak soyarak, dişerimizi kontrol ederek “eti sizin kemiği bizim” diyerek göndermişler. Ne arayan oldu nede soran. Almanya’da dört milyona yakınız. Türk lobisi bile oluşturamadık. Neden? Kendi sorunlarımıza sahip çıkmıyoruz. Kendi gerçeklerimizi konuşmuyoruz. Ayrışarak, kutuplaşarak, ötekileştirerek kendi sorunlarımızdan soyut yaşıyoruz.
 Hamit: Oysa bizim yaşadığımız ülkelerin halkları ile ortak ve yabancı olmaktan kaynaklanan sorunlarımız var. Bunları yaşadığımız ülkelerin halkları ile birlikte çözeceğiz. Türkiye’de Almanya, Hollanda görmemiş insanların ön yargı ile bu ülkelerin halklarını suçlaması doğru değil. Biz bu ülkelerde sosyal ve siyasal her alanda özgürüz. 
Ahmet: Ben 50 yıldır buradayım bir kere olsun Genel Kurmay Başkanı’nı televizyonlarda görmedim. Sokakta Asker görmedim. Televizyonlarda Pazar ayini için Kiliseye giden Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakan görmedim. Hadi geri dönelim desek kaç kişi Türkiye’ye geri döner 
Hamit: Kimse gitmez! … geç kaldık hadi kalkalım. Muhabbet sonlandı…
 Hadi hayırlısı… 

BİRLEŞTİREN SİYASETE İHTİYAÇ VAR

Referandum siyasi çevrelerin “ayrıştırıcı” ve sert söylemleri ile start aldı. Demokrasinin gereği olarak seçimler veya referandum sürecinin kuralları olur. Kuşkusuz, bu süreç hukuksal kurallar ve ahlaki, etik değerler içinde yürütülür. Toplum içinde şu söylemler ne anlama geliyor? “Siyasetçi gibi konuşma”, “politika yapma” Bu söylemlerden ders çıkarılması gerekmez mi? Siyasi liderlerin parti çalışmaları yürütecek tabana yayılmadan ayrıştırıcı, kamplaştırıcı dili yumuşatmaları gerekmiyor mu? 
BU NEYİN AYRIŞMASI? 
Parti liderlerinin, siyasilerin, siyasi propaganda ve ajitasyon guruplarının ısrarla bölücü, ayrıştırıcı söylemleri toplumu geriyor. Sakarya medyam muharebesi, Çanakkale savaşı naraları atılıyor. Gayri Müslimlere İslam dini tebliğ edilircesine kurandan ayetler indiriliyor. Din, mezhep, ulus, vatan, bayrak değerlerimiz siyasi arenaya indiriliyor. Nutuk yeniden “hatmediliyor.” Cumhuriyetin bilmem kaçıncısı yeniden inşa ediliyor. Referandum sisli havaya çekilerek bütün bunları kim, hangi yetki ile ne adına yapıyor? Bunların gafleti içinde olanlar şu çok iyi bilinsin ki; Türkiye halkları bu ayrışma senaryolarınızın içinde yer al-maz. 
TOPLUM BÜTÜNLEŞMEDEN YANA 
İşçi kendi çalışma koşullarından, memur kendi görüş açısından, köylü kendi yaşamından, gençler kendi kapsama alanı içinden, kadınlar kendi dünyasından, öğrenciler kendi sorunlarından, küçük işletme, sanayici kendi piyasasını değerlendirerek, toplum kendi sorumlulukları içerisinde referanduma giderek oylarını kullanacaklar. 
TOPLUM “AYRIŞMA DİLİNE” KARŞI TEMKİNLİ 
Toplum ”siyasilere bakmayın televizyonlarda bir birine olmadık sözleri söylüyorlar, karşılaştıklarında balım gülüm oluyorlar” değerlendirmesini yapmıyor mu? Siyaset kanallarından beslenen azınlığın militan söylemlerini, hukuksuz davranışlarını, tüm değerleri siyasi çıkarın önüne serme ahlakını toplum yadırgamıyor mu? Toplumun büyük çoğunluğu din, mezhep ve ulus üzerinden yapılan siyasi ayrışmaya karşı değil mi? Korku yayarak değil sevgi ve şefkatle toplum ile buluşsanız bunları göreceksiniz. Toplumun içinde kimileri kendini ifade edemeyerek yanlışları inandığı yere havale ediyor. Kimileri duyarsız kalıyor. Kimileri düşüncesini ortaya koyacağı ortam bulamıyor. Kimileri de ortaya çıkmaktan korkuyor. Sonuçta, toplum ortak sorunlarına ortak çözüm bulmak için taleplerini dile getirerek tüm ayrışma ve kışkırtma söylemlerine karşı birlikte hareket edeceği aşikârdır. 
SİYASİLERİN SÖYLEMLERİ! 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: (16 Nisan 2017)  HAYIR diyenlerin konumu aslında 15 Temmuz'un bir yerde de yanında yer almaktır. Başbakan Yıldırım: PKK, FETÖ, HDP hayır dediği için evet diyoruz. Kemal Kılıçdaroğlu: …Böyle bir Anayasa'ya evet demek, parlamentoya, milli iradeye ihanet etmek demektir. Devlet Bahçeli: Biz 16 Nisan'da demokrasinin Sakarya Savaşı'nı yapacağız. HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder: …Bir şey tutturmuşlar.’HDP hayır diyor o halde biz evet demeliyiz.’IŞİD de Allah'a inanıyor diye inanmaktan vaz mı geçeceksiniz? SOSYAL MEDYA Twitter: 7 Haziran 2015’ten bu yana 594 sivil,551 asker,311 polis hayatını kaybetti HAYIR!Twitter: Erdoğan, bize yeniden büyük devlet olma heycanını yaşattığı için, boyun eğen değil dik duran devlet gücünü hatırlattığı için EVET! Twitter: 7 Haziran’ın intikamını 17 Nisan sabahı demokrasinin zaferini HAYIR ile karşılayacağız.
 BASINDAN 
Abdul Kadir Selvi: (15 şuba 20179 Hürriyet) …Evet, olumsuz etkilendi.‘Evet’ cephesinde son 2 hafta olumsuz gelişmeler yaşandı. İlk defa rüzgârın tersine dönmeye başladığı söyleniyor. …Peki, olumsuz bir hava esmesine neden olan gelişme ne? 1- ‘Hayır’ diyenlerin PKK, DAEŞ ve FETÖ’cü olarak gösterilmesi 2- KHK’larla akademisyenlerin ihracı. 3- Varlık Fonu tartışmaları. 4- Meral Akşener’in Çanakkale’de konuşturulmaması.  Bu gelişmeler tek adamlık, otoriterleşme gibi olumsuz algıları güçlendiren eylemler olarak görünüyor.  Hüseyin Gülerce: (14 Şubat 2017) ABD Gülen’i tutuklar ya da iade etmeye karar verirse, bu da 16 Nisan’daki referandumdan önce gerçekleşirse, işte o zaman ‘evet’te patlama olur. ‘Evet’ oranı yüzde 70’leri aşabilir. 
SONUÇ OLARAK! 
Geçmişi unutmamak biraz da ders almak gerektiğini yine Abdul Kadir Selvi’den okuyalım. “…AK Parti 2011 seçimlerinde benzer bir durum yaşamıştı. Kılıçdaroğlu üzerinden girilen soy sop tartışması oyları aşağıya çekmeye başlamıştı. Bu durumun tespit edilmesi üzerine Erdoğan söylemini değiştirip, kucaklayıcı bir dil kullanmış, ibre tersine dönmüştü.
 Hadi hayırlısı…

MERKEL MERAMI

1 Kasım 2015 seçimleri aceleci davranan 15 Temmuz darbe girişimi sonrasına ilgisiz kalan Merkel’in referandum öncesi Türkiye ziyareti. Bu görüşme referandum öncesi Erdoğan için ne kadar önemliyse Almanya seçimleri öncesi Merkel için o kadar  önemli.  
 RÜZGARI DİNDİRMEK 
Almanya ile son iki yıldır sert esen tartışmalar da yelkenler indiriliyor. Diyanet işleri Başkanlığına bağlı imamların Almanya’daki “istihbarat ve ihbarcılık faaliyetleri”, İncirlik Üssü, Kıbrıs sorunu, Yunanistan ilişkileri, Ermeni Soykırımı, İncirlik, Mülteci krizi... üzerinde sert esen rüzgar boğazın serin sularına demir attı. 
ALMAN KAMUOYUNA MERKEL MESAJLARI 
Merkel Avrupa ülkeleri ve Alman kamuoyuna ziyaretten kazanımları ile dönen güçlü bir lider mesajı verdiğini düşünüyor. 
MERKEL NELER İLE GERİ DÖNDÜ?
 -Sayıları 6 bin 500’e yakın Alman firmasının Türkiye’de çarkları sorunsuz dönüyor. Türk firmaları Almanya’ya ihracat sorunları yaşamıyor. -İncirlik’teki Alman keşif uçaklarının elde ettikleri istihbaratın Türkiye ile paylaşılması konusunda Merkel taviz vermedi.
 -Türkiye Almanya’dan silah alan ülkeler arasında 2015’in ilk yarısında 25. Sırada iken 2016’nın ilk yarısında hızlı bir atakla 8’sıraya yükseldi.
 -Alman silah tekeli Rheinmetall, Malezya ve Türkiye ile birlikte Ortadoğu pazarına sürmek için modern panzerleri Türkiye’de üretmek anlaşması sağlandı.
 -Alman ordusunun (Bundeswehr) İncirlik üssünde özel bir pist yapma izni aldı. Sığınmacıların Yunanistan’a geçişinin azaltılması, geri kabul anlaşmasının imzalanması, Merkel’in yıllardır yapmak isteyip de yapamadığı hayaline Erdoğan ile görüşerek kavuşup pekiştirmesi Merkel’i gelecek seçimler için elini rahatlattı. Alman dış politikası gereği Merkel manşetlere oynamak yerine ziyaret sonrası kâr-zarara hesapları yaparak kazanımları üzerinden Alman kamuoyu karşısına çıkıyor. 
   ERDOĞANIN KAZANIMLARI 
Avrupa’nın en güçlü ülkesi ve liderinin Türkiye ziyaretinin referandum öncesi olması etkili oldu. Türkiye kamuoyunda yoğunlaşan Almanya’nın terör örgütlerine ev sahipliği yaptığı yönündeki iddiaları Merkel’e en üst düzeyden iletilmesi iç politikada kazanım sağladı. Merkel’in AB’ye üyelik, fasıllar… üzerinden eleştiride bulunmaması Erdoğan’ın kazanımları hanesine yazıldı. Her ne kadar Merkel geri adım atmayarak Alman kurdu kıvraklığında cevap verse de Erdoğan’ın Merkel’in “İslamist terör” söylemine karşı çıkması muhafazakâr tabanda karşılık buldu.
 ‘İSLAMİST TERÖR’ ÇIKIŞI
 Merkel’in “İslamist terör” kavramını kullanmasına karşı Erdoğan, bu ifadenin üzücü olduğunu belirterek, Bunu lütfen kullanmayalım. Ben şahsen Müslüman bir cumhurbaşkanı olarak bunu asla kabul edemem...” dedi. Ancak Merkel geri adım atmadı. Ben “İslami terör demedim, İslamist terör dedim. Bu iki kavram farklıdır” dedi.
 ALMAN BASININDA MERKEL ZİYARETİ 
Frankfurter Rundschau gazetesi: manşetti “Merkel biraz daha cesur." Frankfurter Allgemeine gazetesi: Merkel terör konusunda Erdoğan’a destek sözü verdi. Süddeutsche gazetesi: manşetten "Merkel Erdoğan'ı uyardı" şeklinde verdi. Bild gazetesi: "Zor dostlar arasın ziyaret" üst başığının kullanırken haberi "Merkel'den Erdoğan'a talimat" başlığında okuyucularına duyurdu. Frankfurter Neu Presse Gazetesi: Merkel'in ziyaretini çok kritik bir zeminde yapıldığı ve Merkel'in misyonunu yerine getirdiğine yer verdi. Tagesschau haber sitesi: AB kendi sığınmacı politikalarını oluşturmaktan yoksun olduğu için, Başbakan Merkel Ankara’da umutsuzca ortak arıyor. Sonntag Aktuell: Türkiye’nin daha fazla biçimde desteklenmesinin şart. ALMAN SİYASİLERDEN MERKEL TEPKİSİ Yeşiller'den Claudia Roth, "Başbakan mayınlı bir bölgeye giriyor" Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen "Erdoğan ile görüşmeyin" dedi. Hristiyan Sosyal Birlik partili (CSU) miletvekili Hans-Peter Uhl “muhalefet partili politikacıların Türkiye Cumhurbaşkanı hakkında söylediklerinin Almanya'nın çıkarlarına zarar verecek boyutlarda” olduğunu dile getirdi. Hristiyan Demekrot politikacı Andreas Nick, "Türkiye tüm eleştirilere rağmen stratejik ortağımız olmaya devam edecek." Hristiyan Demokrat Birlik Dış politika uzmanı Roderich Kiesewetter, “Merkel Erdoğan'ın davetini kabul etmemeliydi”  SPD'den Niels Annen, Merkel'in Türkiye'ye gidecek olmasını "Doğru bir karar" olduğunu Erdoğan'a seçim desteği olarak algılanmaması için Merkel'in muhalefetten de temsilcilerle bir araya gelmesi gerektiğine işaret etmişti.
 SONUÇ OLARAK! 
Ekranlarda ve gazete manşetlerinde çok sert geçen bir görüşme görüntüsü sergilense de Merkel ve Erdoğan heyeti görüşmelerinde ekonomik ve askeri iş birliği konusunda işbirliği möhkem! 
Hadi hayırlısı…   

WE ARE ALL MUSLIMS NOW.

Tarih 19 Ocak 2007 Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi Türkiye’de protesto edenler “hepimiz Hrant’ız”, “hepimiz Ermeniyiz” dövizleri ellerinde, soluğanları dillerinde meydanlara indiler. Teröre karşı Türkiye halklarının birlikte mücadelesini bazı çevreler provoke ettiler. “Ermenistan’a gidin”, “Ermeni piçleri”, yuhalamalar… daha neler, neler… Tarih 10 yıl sonra tekerrür etti. 20.01.2017’de göreve başlayan Kızılderililerin “soy kırım” varisçisi Başkan Trump 29 0cak 2017’de 7 Müslüman ülke vatandaşlarına ABD’ye giriş yasağı koydu. Latin Amerika, ABD ve AB ülkelerinde halklar, sanatçıları, sporcuları, siyasetçileri, STK’lar… ellerinde “HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ” dövizleri, dillerinde WE ARE ALL MUSLIMS NOW soluğanları ile sokaklara döküldüler.
 HIRANT’DAN 10 YIL SONRA  
Elbette; İngiliz, Alman, Fransız Amerikalı, Ekvatorlu, Kanadalı, Norveçli… halkların sokaklara dökülmesi Türkiye’de 19 Ocak 2007’de “Hepimiz Hırant’ız” diyenleri yuhalayanların kendileri ile yüzleşmeleri, utanç duymaları için değil. Müslümanların inanç ve yaşam haklarına duydukları saygı, hoşgörü ve demokrasi anlayışlarındandır. TRUMP İÇİN 2017 KOLAY OLMAYACAK Emperyalistlerin “kart” mirasçısı Trump 7 Müslüman ülkeye ABD’ye giriş yasağı koyuyor. Meksika sınırına duvar örmeye yelteniyor. Dünya ülkelerine yaydığı İslamofobi neticesinde Cami’de ilkindi namazı kılan cemaatin üzerine canice ateş açılarak 6 Müslüman katlediliyor. İSLAM’IN VE YOKSUL HALKLARIN DÜŞMANI TRUMP ABD’nin Başkanı Trump 2017’yi milat alarak 1917 Ekim devriminin yüzüncü yılının intikamına mı soyunuyor? Küresel sermayenin Halaç pamuğu gibi attığı, kan gölüne çevirdikleri Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerden bazılarına ABD’ye giriş yasağı koyuyor. Dünya yoksul halkları üzerinde baskı kuruyor. Trump, sermayenin en güçlü Başkanı olarak tarihe geçmek istiyor. Küresel sermayenin varisi Trump’un bilmez mi ki; Zalimlerin zulmünü, bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halkları birleşerek 68 kuşağının antiemperyalist ruhuna sahip çıkarak geri püskürtürler. Trump’a hatırlatalım: 2018 dünya işçileri, emekçileri ve ezilen halkları açısından 1968 antiemperyalist hareketinin 50. Yılı. DÜNYA HALKLARI BİRLEŞİYOR!
 Küresel güçlerin din, mezhep, milliyet üzerinden yürüttüğü ayrıştırma ve pazar paylaşım savaşlarını dünya halkları boşa çıkaracak. ABD Başkanı Trump’ın yayınladığı kararnameyi dünya halkları meydanlara çıkarak Karl Marx’ın manifestosu bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halkları birleşin seslerini her dilden yükseltiyorlar. 
YAŞAYARAK ÖĞRENMEK!
 Bugün, İslam inancına sahip ülkeler “Müslümanlığı aşağılayan” kararnameye karşı hala sessizler. Her fırsatta” Batılı”, “gavur”…. Ermeni, Hıristiyan, Yahudi diye aşağılanan farklı ulus ve inançtan insanların ellerinde “HEPİMİZ MÜSLÜMANIZ”
 dövizleri WE ARE ALL MUSLIMS NOW soluğanları ile Müslüman halklara destek için meydanlara çıktılar. Bunu gören gözler dilerim bedenlerinde taşıdıkları kinleri dışarı çıkarır.
 WE ARE ALL MUSLIMS NOW.
 ABD’de 16 eyaletin başsavcısı, 7 Müslüman ülkenin vatandaşlarının ülkeye girişini yasaklayan başkanlık kararnamesini kınayan ortak bildiri yayımladı. İngiltere’de, 30’dan fazla kentte STK’lar Avam Kamarası, Lordlar Kamarasının bazı üyeleri, sanatçılar, sporcular… Trump’ın Müslüman karşıtı kararnamesini "May kendinden utan" diyerek protesto ederek, Trump’ın İngiltere’ye gelmesini istemiyorlar. İslam ülkeleri dışındaki ülkeler meydanlarında: "Aptal Trump", Irkçılığa hayır, Trump'a hayır", "Müslümanların hakları, insan haklarıdır" ‘Hepimiz Müslüman’ız’, ‘Yasaklara, duvarlara hayır’, ‘Korkuya, nefrete hayır, sığınmacılara evet’, ‘Gerçeklere dayalı politikalar üretin, korkulara değil’ yazılı pankartlar ile Müslüman toplum ile dayanışma içinde mücadele sürdürüyorlar.
 İSLAM İNANCINA GÖRE İNSAN
 İnsan, yalnız yemek, içmek, gezmek tozmak için yaratılsaydı insanın herhangi bir hayvandan farkı olmazdı. İnsan boş yere yaratılmamış ve başıboş bırakılmamıştır. O, bir görevi yerine getirmek için yeryüzüne gönderilmiştir. Kendisi gibi herhangi bir yaratığa kul, köle olmak için değil…
 Hadi hayırlısı…


ABD VE AB'DE İSLAMOFOBİ GÜÇLENİYOR

11 Eylül 2001’de New York’taki İkiz Kuleler saldırısından sonra, küresel güçler “İslam, göçmenler, terör” söylemlerini yan yana sıralayarak dünya ülkelerine İslamofobi korkusu yaydı. ABD, 11 Eylül saldırısından hemen sonra silahlarının namlularını Ortadoğu ülkeleri ve İslam karşıtlığına çevirdi. ABD Müslüman ülkelere yaptığı saldırı ve işgallere 11 Eylül saldırısını gerekçe gösterdi. Dünya’da İslamofobi kışkırtmaları dünya ülkelerinde yeni kuşak ırkçı partiler ortaya çıkardı. Avrupa’da “misafir işçiler, yabancılar, sığınmacılar, İslam karşıtlığı” öne çıkarılarak sağ partiler güçlendirildi. 
IRKÇILARIN ATEŞİNE KÖRÜK OLMAK! 
İslam düşmanlığı temelinde sürdürülen propagandalar Avrupa ülkelerinde dalga dalga yayılırken Avrupa’nın en korunaklı başkentlerine terör saldırıları gerçekleştirildi. Bu saldırıları İslam adına üstlenen terör örgütleri AB ülkelerinde ırkçı ve İslam karşıtı yeni oluşumları, siyasi hareketleri, partileri orta
ya çıkardı. İstanbul saldırıları, Theo van Gogh cinayeti, Amsterdam, Madrid ve Londra saldırıları Charlie Hebdo katliamı, Paris, Ankara, Bürüksel, Berlin… katliamları… İşlenilen tüm cinayetler İslam ile yay yana getirilerek“İslam terörü” İslamofobi algısı ile AB ülkelerinde İslam karşıtı örgütlenmeler ve tepkiler arttı.
 AVRUPA VE TÜRKLER
 Avrupa ülkelerinde yaşayan göçmenlerin çoğunluğunu Türkiyeli Müslüman nüfus oluşturuyor. Irkçı, faşist, baskı ve çıkarılan yasalardan en çok biz etkileniyoruz. Türkiye içinde iç siyasette söylenilen AB karşıtı sözler AB ülkelerinde yaşayan Türkler nasiplerini alıyorlar. Almanya:  Geçmişte Yahudi düşmanlığı ile güçlenen Hitler’in yerini bugün İslam düşmanlığı temelinde Almanya için Alternatif (AfD) partisi aldı. Almanya’da 12 Şubat’ta cumhurbaşkanlığı seçimleri ardından 26 Mart’ta Saar, 7 Mayıs’ta Schleswig-Holstein ve 14 Mayıs’ta Kuzey Ren Vestfalya olmak üzere üç eyalet seçimleri yapılacak. Almanya için Alternatif’in de (AfD) ilk kez 2017’de yapılacak genel seçimlerde Federal Parlamento'ya girmesi bekleniyor. Fransa: Fransa’ya yapılan saldırıların ardından ırkçı parti(Ulusal Cephe – FN) büyük sıçrama yaptı.  Aralık 2015’te yapılan bölgeler seçimlerinde yüzde 28 ile birinci parti çıktı. NF’in yükselişi gören diğer sağ partiler daha fazla milliyetçi söylem ve gösteriş sergilemeye başladılar.  Fransa’da bu yılın 23 Nisan ve 7 Mayıs tarihleri arasında cumhurbaşkanlığı seçimleri, 11 ve 18 Haziran arasında ise milletvekili genel seçimlerinde NF’nin,  başarı göstermesi sadece Fransa değil Avrupa için büyük tehlike olacağı endişesi yaşanıyor. Avusturya:  Avusturya’da 2000 yılında Jörg Haider’in başkanlığını yaptığı Özgürlük Partisi (FPÖ) yüzde 26.9 oy alarak sadece Avrupa’da değil, bütün dünyayı şaşkına çevirmişti. Son anketlere göre FPÖ yüzde 20’nin üzerinde oy oranı olduğu gözüküyor.  İslam ve göçmen düşmanlığı politikası sürdüren FPÖ politikaları geniş çevrelerden destek alıyor. Hollanda: Kuran karşı yaptığı provokasyonlarla tanınan Wilders’in Özgürlük Partisi (PVV) 2015’ın sonunda yapılan anketlere göre ülkenin birinci partisi olmuş durumda. 2017’in mart ayında yapılacak genel seçimlerde PVV’nin oyunu artıracağına kesin gözüyle bakılıyor. Yunanistan: Faşist Altın Şafak Partisi Eylül 2015’te Ocak 2015’te aldığı yüzde 6.2 oyla meclise 18 milletvekili gönderdi. Göçmen ve azınlıklar üzerinden yükselen faşist parti yanı sıra Yunanistan’da yeni ırkçı partiler ortaya çıkıyor.   İsviçre:  İsviçre’de milliyetçi-muhafazakâr İsviçre Halk Partisi (SVP) AB ile ilişkilere mesafe konulmasını savunuyor. SVP, son yıllarda İslam düşmanlığı üzerine yoğunlaşan bir çalışma yürütüyor. İltica hakkını zorlaştıran yasaların çıkarılmasına vesile olan parti birçok referandum için de sandık kurdurdu.  Danimarka:  Halk Partisi’nin (DF) Müslümanlara, sığınmacılara ve AB’ye yönelik politikaları ile her geçen gün güçleniyor. DF sığınmacılara karşı insanlık düşmanı politikaları sonucu 2015 itibarı ile sınır kontrolleri başladı. Mültecilerin para ve ziynet eşyasına el konmasına izin veren yasa yürürlüğe girdi. Sosyal demokratlar ve liberaller DF tarafından önerilen baskı yasalarını destekledi. İsveç:  İsveç Demokratları (SD) 2010’da yüzde 4 olan barajını yüzde 5,7 oyla aşarak meclise 20 milletvekili gönderdi. 2014’te yapılan genel seçimlerde oylarını 12,9’a Müslümanlara ve sığınmacılara yönelik düşmanca politikalar izliyor. Bu da sağ-milliyetçi cephenin sürdürdüğü politikalar sonucu Kasım 2015’te sınır kontrollerine başlandı. 
AYNI İPLE DOKUNMUŞ KUMAŞLAR 
Televizyon ve gazetelerinde her geçen gün manşetlerden inmeyen İslam ve terör haberleri ile yayılan İslamofobi düşmanlığı ABD ve AB ülkelerinde güçleniyor. İngiltere-Birleşk Krallık Bağımsızlık Partisi, İtalya-Liga Nord, Finlandiya-Gerçek Finler, Belçika- Vlaams Belange, Bulgaristan- Attacke, Estonya-Muhafazakâr Halk Partisi, Letonya-Ulusal Birlik, Litvanya-Düzen ve Adatel Partisi, Romanya- Büyük Romanya Partisi, Slovakya-Milliyetçi Parti…

NARDUGAN' NIZ KUTLU OLSUN

Çam Süsleme Geleneği Hıristiyanların İsa'nın doğuşu olarak kutladığı Noel bayramı, çok eski Türklerin yeniden doğuş bayramıdır. Türklerin, tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir akçam ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar. Bu ağacı, motif olarak bizim bütün halı, kilim ve işlemelerimizde görebiliriz. Türklerde güneş çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. İşte bu güneşin zaferini, yeniden doğuşu, Türkler büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar. Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor. Bayramın adı NARDUGAN (nar=güneş, tugan, dugan=doğan) Doğan güneş. Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen'e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar,dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrıdan. Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar,büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş. Akçam ağacı yalnız Orta Asya'da yetişiyormuş. Filistin'de bu ağacı bilmezlermiş, bu yüzden olayın ; Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve bunu da Hunların Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardan görerek aldıkları söyleniyor. İsa'nın doğumu ile hiç ilgisi yok. "Doğum, güneşin yeniden doğuşu" Sümerolog Muazzez İlmiye
 ÇIĞ NOEL BABA DEĞİL, AYAZ ATA  (BİZİM KÜLTÜRÜMÜZDE YOK DİYENLERE İTHAF OLUNUR.) Memleketimin az gelişmiş, bilgisi ve görgüsü kıt, Türk olduğunu unutup, kendilerini Arap sanan Müslüman cenahı hemen başlarlar: Müslüman Noel kutlamaz... Santa Claus'un yani Saint Nicholas'ın Antalya Demre'li olduğunu bilmezler. Hele ki Ayaz Ata'dan hiç haberleri yoktur. Onlar için cehalet mutluluktur. Ayaz Ata, Türk,Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazak ve Kırgız Türkleri'nde ve Türkmenlerde Soğuk Hanı olarak tanımlanmaktadır. Mitolojilere göre kışın soğukta ortaya çıkan, kimsesizlere ve açlara yardım eden bir evliyadır. Kaynak: Gazi Üniversitesi Türk Sanatı Topluluğu Özbekçe: Ayoz Bobo veya Ayaz Ota, Kırgızca: Аяз Ата, Kazakça: Аяз Ата), Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde, özellikle Kazaklarda ve Kırgızlarda Soğuk Tanrısı. Noel Baba ile de özdeşleşmiş durumdadır. Ayas Han olarak da bilinir. Ay ışığından yaratılmıştır. Soğuk havaya neden olur. "Ak Ayas" olarak adı geçer. Ülker burcunun altı yıldızı göğün altı deliğidir ve oradan soğuk hava üfler. Böylece kış gelir. Ayaz, tüm Türk coğrafyasında yakıcı soğuk anlamına gelir ki, Ay'ın gökte rahatlıkla görüldüğü açık havalarda meydana geldiği için Ay Tanrısı'nın (veya ona bağlı Ayas Han'ın) gönderdiği düşünülmüştür. Bir tür Noel Baba olarak düşünülebilir. Hatta Kazaklarda birebir Noel Baba ile özdeşleşmiştir. Kimi kültürlerde kışın soğukta ortaya çıkan ve kimsesizlere, açlara yardım eden bir evliyadır.[1] Hristiyan azizi olduğu yönünde görüşler de vardır. Fakat etimoloji ve kültürel olarak Türk kültüründe zaten var bulunan bir kişilik olduğu kesindir. Kimi görüşlere göre Ayas Han ile aynı kişidir. Kazaklarda kışın karşılanması ile ilgili olarak Soğumbası isimli bir eğlence bulunmaktadır. İlk karın yağması ve ilk soğuğun vurması ile kutlanan bayramdır. Bu bayramla bir ilgisi olması muhtemeldir. Azerice'deki Şahta Ata "Şaxta Baba (Azerice)" sözcüğü de yine birebir çeviriyle Soğuk Ata veya Ayaz Ata anlamına gelir. Özbekçede Şahta (Shaxta, Şaxta) sözcüğünün ocak mânasına gelmesi ise kelimenin anlamı açısından dikkat çekicidir.  (Umit Ulker den alıntı) 
NOT: Türk geleceği kendi doku özünden çıkarılarak yaşadığımız coğrafya içerisinde Araplaştırılmamasına önemle dikkat edilmelidir. 

DÜNYA TÜRKİYE VE 2016 PANORAMASI

Kan ve gözyaşı, Türkçe, Kürtçe, Arapça ağıtlar, çığlıklar yükseldi Anadolu'nun üzerinden dolaş kara bulutlara. En vahşice sinden patlama, saldırı ve ölümleri yaşadık. İnsani değerler kirmende eğrilerek inceltilip örümcek ağı dokundu bilinçlere. Kutuplaştı yaradılışı aynı etten kemikten olan insanlık. Çocuk istismarı, tecavüzler, kadın cinayetleri haberleri ile gece karanlıklarına gömüldük. Sabahları patlamalar olmasın diye aydınlanırken gökyüzü dualar ettik. Jet hızından iç ve dış politika. Arkasından atlarımızı dörtnala sür sekte yetişmemiz nafile… Buzdolabında bekletilen, sahile vuran ölmüş çocuk bedenleri gördük… İslam adına yapıldığı söylenilen uluslar arası terör eylemlerine karşı dünya genelinde oluşan İslamofobi körükleniyor. AB ülkelerinde Müslüman  “göçmenlere” yönelik ırkçı saldırıları artırdı.   Uluslar Arası Küresel Zebaniler İslam’ın ve insanlığın doğduğu Ortadoğu’yu Halaç pamuğu gibi atıyorlar. Ülkemizde gelirini garanti altına alan yabancı menşeli şirketler ve yerli ortaklıklar ile yapılan ücretli geçebilinen köprüler, yollar, tünellerin hizmete giriyor. Yeni Türkiye idealleri olan yenilikçiler TBMM’de Başkanlık, yeni Anayasa “naraları” atılıyor. Gelenekçi Cumhuriyet savunucularının soluğanları TBMM duvarlarına çarparak nutuk’ta yankılanıyor. TBMM çatısı altında vuruşa, dövüşe, küfür, hakaret ortamında halkın vekilleri “halk için” anayasa maddelerini görüşüyorlar. Milliyetçilik Demirel’in ölümünden sonra “dün dündür bugün bugündür” sözlerini devir alarak iki ileri bir geri Elazığ diki oynuyor. Türkiye Partisi olmak isteyen sesler soğuk duvarlar arasına konarak, demir parmaklıklar arkasına hapsedildi. Türkiye umutlarını yitirmeyecek! Tüm milliyet ve inançlardan insanlar her dilden barış türkülerini bir birine katarak söyleyerek birlikte yaşamaya devam etmeli. Türkiye; Milli sanayi, tarım, hayvancılık, bilim, teknik, turizm… her alanında gelişmeli. İthal ederek tüketen bir toplum olma madundan çıkmalı. İş güvencesi ve güvenliği sağlanmış sosyal siyasal hakları ile beyin ve beden emekçileri yaşamın her alanında üretmeliler. Türkiye, ekonomik ve siyasal özgürlükleri ile tam bağımsız sosyal bir devlet olma idealinden asla vaaz geçmemeli. 
DÜNYA’DA 2016
 1. Merkel hariç 2016'da diğer dünya liderlerinden, Barack Obama, François Hollande, Matteo Renzi, David Comeron ya görev süreleri bitti veya da istifa ettiler.
 2. 3 Aralık,  Gana'da sahte ABD Büyükelçiliği açan Türklerin, yıllarca Afrikalıları dolandırdığı açığa çıktı.
 3. 29 Kasım,  Final maçına giden Chapecoense takımının uçağı düştü 76 Kişi hayatını kaybetti 
4. 26 Kasım,  Küba Devriminin lideri Fidel Castro öldü.
 5. 16 Kasım,  Oxford 2016'nın kelimesini açıkladı: Post-Truth 
6. 13 Kasım,  260 binden fazla kişinin öldüğü 52 yıllık savaş Kolombiya hükümeti ile FARC arasında imzalanan barış anlaşması referandumda reddedildi.
 7. 9 Kasım,  ABD'nin 45'inci başkanı Donald Trump oldu. 
8. 3 Kasım, Güney Kore lider’inin bir medyum tarafından yönlendirildiği iddiası yayıldı.
 9. Matthew kasırgası Haiti ve Amerika'da yüzlerce can aldı.
 10. 19 Ekim,  Avrupa'da Yüksek Mahkeme Kararı: Çalışanların yolda geçirdiği zaman mesaiye dâhil edildi.
 11. 26 Ekim,  İzlanda'da kadınlardan 14:38 protestosu. 
12. 27 Eylül, Meksika'da doğan bebek dünyada bir ilk: 3 kişinin DNA'sını taşıyor. 
13. Gotcha! Pokemon Go çılgınlığı tüm dünyayı ele geçirdi 
14. 20 Eylül,  İngiltere'de 'artık gıda' satan süpermarket açıldı. 
15. 2 Eylül, 25 Yıl İktidarda kalan Özbekistan Devlet Başkanı Kerimov hayatını kaybetti. 
16. 30 Ağustos, 94 ışık yılı mesafeden Dünya'ya gelen 'çok güçlü' sinyal alındı.
 17. 26 Ağustos,  'Burkini' yasağı Fransa'daki yürürlüğe girip sonra kaldırıldı.
 18. 24 Ağustos,  İtalya 6,2 sarsılması ile 247 kişi hayatını kaybetti. 
19. 17 Ağustos,  Dünyanın ilk kuantum uydusu uzaya gönderildi.
 20. 10 Ağustos,  Hindistan'ın ‘Demir Leydi’si 16 yıllık açlık grevini bitirdi 
21. 11 Temmuz,  Terör ve grevin gölgesinde Fransa EURO 2016'nın şampiyonu Portekiz’in oldu. 
22. 8 Temmuz,  Kutup Ayısı Arturo, 30 hayvanat bahçesinde delirerek öldü. 
23. BlackLivesMatter Hareketinin devam ettiği ABD'de siyahlara yönelik Polis şiddeti devam ediyor. 
24. 23 Haziran,  İngiltere AB'ye 'hayır' dedi, David Cameron istifa etti. 
25. 17 Haziran, Kanada milli marşı cinsiyetsizleşti. 
26. 12 Haziran, ABD tarihinde 50 kişinin hayatını kaybettiği en kanlı saldırıyı IŞİD üstlendi. 
27. 4 Haziran,  Muhammed Ali hayatını kaybetti. 
28. 21. Mayıs, Dünyada modern köle sayısı 45 milyon. 
29. 18 Mayıs, Paris'te çalışma yasasına büyük tepki. 
30. 4 Mayıs, Estonya'dan 'online fırsat': İnternet üzerinden oturum hakkı.
 31. 27 Nisan, Venezuela'da kamu çalışanlarına mesai iki güne indi. 
32. 12 Nisan, İngiltere'de Bakanlık 'kedi kadrosu' açtı.
 33. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Obama Hiroşima'yı ziyaret etti. 
34. 4 Nisan,  Panama belgeleri sızdı. 
36. 26 Mart,  The Independent son kez baskıya gitti.
 37. 24 Mart, ‘Bosna Kasabı’ Karaciç, Srebrenitsa soykırımından suçlu bulundu. 
38. 22 Şubat, Dünyada son 5 yılda silahlanma yüzde 14 arttı. Türkiye 6. Sırada. 
39. Avrupa'da terör saldırısı. 
40. 21 Şubat,  Obama'dan Küba'ya tarihi ziyaret. 
41. 2 Şubat,  Zika virüsü için küresel acil durum ilan edildi. 
42.  Suriyeli çocuklar savaş travmasıyla yaşıyor.
 43. 21 Ocak,  Dünya Ekonomik Forumu'nun bu yılki gündemi yeni nesil sanayi devrimi oldu.
 44. 6 Ocak,  Kuzey Kore: Hidrojen bombası denediğini duyurdu. 
TÜRKİYE’DE 2016 
1. 19 Aralık, Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov'a suikast 
2. 17 Aralık, Kayseri'de çarşı iznine çıkan Askerlere bombalı saldırı 
3. 10 Aralık, İstanbul Beleştepe’de bombalı saldırı yaşandı. 
4. 10 Aralık, AKP ve MHP'nin anayasa değişikliği teklifi meclise taşındı. 
5. 8 Aralık, Hamile Kadına "ubrada yürümeyeceksin" saldırısı yapıldı. 
6. 2 Aralık, Dolar rekor üstüne rekor kırıyor
7. 29 Kasım, Aladağ Kız Yurdu yangınında 11’i çocuk 12 kişi yanarak can verdi. 
8. 18 Kasım, cinsel istismar düzenlemesi tepkilerin ardından geri çekildi.
 9. 17 Kasım, Siirt Şirvan'da 16 Madenci göçük altında kaldı. 
10. 10 Kasım, Derik Kaymakamlık binasına yapılan terör saldırısında Kaymakam Safitürk hayatını kaybetti. 
11. 4 Kasım, HDP'li Milletvekilleri tutuklandı.
 12. 31 Ekim, Cumhuriyet gazetesinin 9 yazarı ve yöneticisi tutuklandı. 
13. 21 Ekim, Minik Irmak'ın katili suçunu itiraf etti. 
14. 18 Ekim, Hastaların fotoğrafını sosyal medyadan paylaşan hemşire gündem oldu.
 15. 4 Ekim, Kadıköy'ün sembolü Tombili'nin (Kedi) heykeli çalındı 
17. 23 Eylül, Metrobüste şemsiyeli saldırı kazaya neden oldu. 
18. 16 Eylül, Hemşire Ayşegül Terzi şort giydiği için otobüste saldırıya uğradı.
 19. 16 Eylül, Sanatçı Tarık Akan hayatını kaybetti.
 20. 11 Eylül, 28 Belediyeye kayyum atandı. 
21. 25 Ağustos, Artvin'de Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna saldırı düzenlendi.
 22. 24 Ağustos, Türk Askeri Suriye'de Fırat kalkanı harekâtı başlattı. 
23. 20 Ağustos, IŞİD Gaziantep'te kına gecesine canlı bomba ile saldırdı. 
24. 11 Ağustos, Sıla'nın Yenikapı mitingi açıklaması tartışma yarattı
 25. 10 Ağustos, uçak krizi sonrası Rusya ile ilişkilerde yeni dönem başladı.
 26. 7 Ağustos, liderleri buluşturan Yenikapı mitingi yapıldı. 
27. 25 Temmuz, Halil İnalcık yaşama veda etti.
 28. 21 Temmuz, Olağanüstü hâl ilan edildi.
 29. 15 Temmuz, Darbe kalkışmasına karşı halk sokaklara döküldü.
 30. 5 Temmuz, Giresun'da helikopter kazası oldu. 
31. 28 Haziran, Atatürk Havalimanı'nda IŞİD saldırısı yaşandı. 
32. 26 Haziran, Türkiye ve İsrail ilişkilerin normalleşti.
 33. 19 Haziran, MHP’de kurultay tartışmaları başladı.
 34. 20 Haziran, Çilem Doğan serbest bırakıldı
. 35. 17 Haziran, Cihangir'de 'Ramazan'da içki' gerekçesiyle saldırı yaşandı. 
36. 11 Haziran, Lise öğrencileri protestoları yaşandı. 
37. 7 Haziran, İstanbul Vezneciler'de terör saldırısı. 
38. 3 Haziran, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diploması gündem oldu. 
39. 25 Mayıs, Otobüste uyuyan kadın yolcuya Muavinden cinsel saldırı.
 40. 20 Mayıs, Dokunulmazlıklar "bir defaya mahsus" kaldırıldı.
 41. 19 Mayıs, Aziz Sancar Nobel'i Ata'ya armağan etti. 
42. 19 Mayıs, Davutoğlu'nun yerine Binali Yıldırım geldi. 
43. 13 Mayıs, Dümbüllü'nün Kavuğu Rasim Öztekin'de
 44. 5 Mayıs, Can Dündar'a Adliye önünde silahlı saldırı. 
45. 4 Mayıs, Davutoğlu'nun beklenmeyen vedası
. 46. 27 Nisan, Bursa Ulucami yakınında bombalı saldırı.
 47. 27 Nisan, Roket saldırısı altındaki Kilisliler: Sesimizi duyan yok mu? 
48. 11 Nisan, Türkiye - Almanya arasında "Böhmermann" krizi yaşandı. 
49. 11 Nisan, Özgecan Aslan'ın cezaevindeki katili öldürüldü. 
50. 22 Mart, Reza Zarrab Amerika'da tutuklandı. 
51. 21 Mart, Karaman'da cinsel istismar skandalı rrtaya çıktı. 
52. 19 Mart, IŞİD terörü İstiklal Caddesini hedef aldı.
 53. 19 Mart,  Türkiye ve AB Arasında mülteci anlaşması yapıldı.
 54. 13 Mart, Türkiye beş ayda üç bombalı saldırı yaşadı.
 55. 9 Mart, Diyarbakır Sur'da operasyonlar bitti. 
56. 5 Mart, Zaman Gazetesi’ne kayyum atandı. 
57. 26 Şubat, MİT TIR'ları davasında tutuklu Can Dündar ve Erdem Gül 3 ay sonra serbest bırakıldı. 58. 24 Şubat, Öğretmeninin istismarına uğrayan Cansel intihar etti.
 59. 17 Şubat, Ankara Merasim Sokak saldırısında 29 can kaybı yaşandı. 
60. 16 Şubat,  Cerattepe'de eylemcilere Polis müdehale etti. 
61. 11 Şubat, Cizre'de operasyonları bitti. 
62. 29 Ocak, 1 Polisin şehit olduğu kaza sonucu Rüzgar Çetin tutuklandı.
 63. 27 Ocak, Cizre'de bir bodrum katında sivillerin mahsur kaldığı iddiası gündem yarattı.
 64. 22 Ocak, CHP’li Kamer Genç hayatını kaybetti. 
65. 21 Ocak, İş adamı Mustafa Koç hayatını kaybetti.
 66. 18 Ocak, Kilis'e ilk kez IŞİD roketi düştü. 
67. 16 Ocak, 13 Yaşındaki Berrin'in TEOG yüzünden İntihar ettiği duyuruldu. 
68. 14 Ocak, Diyarbakır Çınar saldırısı
 69. 13 Ocak,  Akademisyenler "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiri yayımladılar. 
70. 12 Ocak, Sultanahmet Meydanı'nda IŞİD saldırı düzenledi. 
71. 8 Ocak, Beyaz Show'a bağlanan 'Ayşe Öğretmen' gündem yarattı. 
72. 8 Ocak, - Diyanet'in 'Şehvet' sorusuna verdiği yanıt tartışma yarattı.
 GELECEK YIL!
 …Güzel günler göreceğiz çocuklar Motorları maviliklere süreceğiz Çocuklar inanın, inanın çocuklar Güzel günler göreceğiz, güneşli günler Motorları maviliklere süreceğiz… Nazım Hikmet Ran
 Hadi hayırlısı…