Küresel
sermaye daha çok kazanma, kendisine baş kaldıran halkları daha çok baskı altına
almak için kendi ülke yoksullarını ve sömürge ülkelerin halklarını açlık ve
ölümlerle “terbiye” etmeye çalışıyor. İşgal ve sömürü ortamı için ulus, inanç
ve mezhep çatışmaları zeminleri hazırladılar. Baş kesilen, kan dökülen,
halkları zulüm gören… ülkeleri işbirlikçileri
ile ittifak yaparak işgal eden küresel güçler insanlığı koruma iddiası ile girdikleri
ülkelerde kendi sermaye alanlarını güvence altına alıyorlar.
ÇATIŞMA, SAVAŞ VE İŞGALLER YAYILACAK MI?
Emperyalistler
Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde ulus, mezhep çatışmalarını körükleyerek
işgal gerekçesi oluşturdu. Ölümü göstererek acılar içerisinde yaşamaya dua
ettirecek zalimlikte zulüm ediyorlar. Ortadoğu ve Kuzey Afrika işgalci güçler
ve onların işbirlikçileri halkları kurşunlanırken, evleri başlarına yıkılırken,
kasabalar şehirler yaşanılmaz duruma getirilecek şekilde bombalanırken ne
hikmetse petrol kuyuları tıkır tıkır çalışıyor. Latin Amerika ülkelerinde
yenilgilerinin intikamını yine o ülkelerde iç çatışmalar ile almak için karmaşa
yaratıyorlar. Afrika ülkelerinde açlıktan ölümleri sadece seyrediyorlar.
Meksika yoksullarına duvar örmeye kalkarken Brezilya’da uyuşturucu baronlarına kucak
açıyorlar.
HANGİ DEMOKRASİ?
Küresel
sermayenin başını çektiği ABD, Rusya ve AB (Avrupa Birliği) hangi
özgürlüklerden bahsedebilirler? Hangi insan haklarını savunabilirler?
ABD’de her
geçen gün ırkçı saldırılar ile sarsılırken, yoksulluk açlık sınırına
dayanmışken hangi politikaları ile demokrasi ve özgürlüklerden söz edebilir?
Rusya keza yine açlık yoksulluk içinde yaşayan kendi halkını görmezden gelerek,
ABD ile paylaşım savaşı içinde olması hangi demokrasi ile izah edilebilir? AB
ülkelerinde göçmen ve İslam düşmanlığı güçleniyor. AB ülkeleri gelişen bu ırkçılığa
karşı mücadele etmeden Ortadoğu’da hangi dünya barışını sağlama iddiası içinde
olabilir?
SİZ ÖNCE KENDİ ÜLKELERİNİZDE BARIŞI
SAĞLAYINIZ
Kendi ülkeleri
ırkçı saldırılar, yoksulluk, göçmen karşıtlığı, ayrımcı politikalar… içinde
inim inim inlemesini görmezden gelerek küresel güçler dünya ülkelerine hangi
refahı getirecekler? Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da petrolleri üzerinde aç kuzgunlar gibi uçuşarak
kanat çırpanların derdi; barış, kardeşlik, halkların kendi kaderini tayin etme hakkı
olabilir mi?
TRUMP ABD MİLLİYETÇİLİĞİNİ DİNDİRME DÜNYA
FAŞİZMİNİ GÜÇLENDİRME PROJESİDİR
ABD içinde sınıflar arasındaki ekonomik-siyasi dalgalanmanın yükseldiği milliyetçi
seslerin ve saldırıların güçlendiği bir dönemde Trump’un seçilmesi bir tesadüf müdür?
“Siyahi” bir başkanın “siyahi” halka umut olmadığını göstererek karşılarına ‘beyazların
ayrıcalıklı’ olmasını açıktan savunan, göçmeleri, farklı renkten, inançtan
insanları aşağılayan, İslam inancına karşı açıkça tehdit savuran ırkçı Trump’un
getirilmesinin nedeni başta ABD’de milliyetçi ve sermaye çevrelerine umut, dünya
ülkelerindeki milliyetçi akımlara ilham kaynağı olmak değil miydi?
ABD TRUMP KARŞISINA HİLLARY
CLİNTON’U NEDEN ÇIKARDI?
ABD’nin temel sorunları; işsizlik, ırkçılık, Ortadoğu çıkmazı, Afrika’yı
görmezden gelmesi, Latin Amerika yenilgisi, Rusya politikaları, İslam
karşıtlığı diğer sömürge ülkelerdeki tutumu ve ekonominin gidişatı değil mi? Bernie
Sanders, bu tespitleri yaparak önseçim döneminde kampanya başlatmıştı. Sanders,
sosyal demokrat talepleri savunan, emekçi sınıfların sosyal yaşamını temel alan
somut öneriler belirlemişti. Trump’ı iktidara taşımak için ABD sermaye
çevreleri tercihlerini zayıf halka olan Hillary Clinton’u Bernie Sanders’e
karşı destekleyerek aday çıkardı. Oysa 2008 krizinin yarattığı sosyal-ekonomik buhranın
baş sorumlusu olarak bilinen Demokratlar ve o dönem kabinenin etkili ismi Hillary
Clinton yoksul halkların beleklerinden hala silinmemiş seçilme şansı Sanders’e
göre daha azdı.
IRKÇILAR ALKIŞLIYOR
Trump’ın kazanmasının ardından Avrupa’daki sağ parti ve göçmen karşıtları “Trump”
başarısına “Hitler selamı” durdular.
Fransa’daki Ulusal Cephe’nin lideri Mariene Le Pen, İngiltere’nin AB’den
ayrılma aktörü Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi (UKIP) eski başkanı Nigel
Farage, Hollandalı ırkçı Geerd Wilders, Almanya’da sağcı AfD yöneticileri…
Trump’un kazanmasını kendilerini başarıya taşıyabileceği sevinçleri ile ayakta
alkışlayarak ırkçı mesajlar yayınladılar.
SONUÇ OLARAK
ABD’de Faşist Trump’un kazanımı başta ABD’de milliyetçi kesimler
güçlendirilerek. AB ülkelerindeki göçmen karşıtı ırkçı partileri daha çok cesaretlendirecek.
Uluslar arası sermaye kendi ülkeleri ve sömürge ülkelerindeki; fabrikalarında,
işletmelerinde, halkların birlikte yaşama, iş, ekmek, özgürlük… gibi ortak
taleplerinin karşısında sermaye kendine gül bahçesi yaratmak için din, dil, ulus,
renk, mezhep olarak ayrıştıracak. Küresel güçler arasında sömürge ülkelerde
hakim olma, Pazar kazanımı, sermaye çelişkileri daha çok derinleşecek.
Dünya insanlığına düşen görev: Farklılıklarımıza hoş görü ile yaklaşmalı. İnsanlığın
ortak değeri olan eşit sosyal-siyasal haklarına sahip çıkarak faşizme karşı
birlikte mücadele etmeli. Emperyalizmin sömürü, savaş, işgallere karşı
ülkelerinin ekonomik-politik özgürlüklerinden yana tutum almalı. Dünya ezilen
halkları; Kapitalizmin uluslar arası sömürüsüne, faşist baskısına karşı farklı
renkleri, dilleri, inançları, mezhepleri ile ortak değerleri olan insanlığı,
doğayı, hayvanları… bir bütün olarak dünyayı yok etmek isteyen istilacılardan
kurtarmalıdır.
Hadi hayırlısı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder