-Mersin’den İzmir’e tırlar, kamyonlar ile petrol taşıyoruz
-Karadeniz’den Bursa’ya tırlar, kamyonlar ile yük taşıyoruz
-Otobüsler ile şehirlerarası yolcu taşıyoruz…
Ak Deniz, Kara Deniz, Ege Denizi, Marmara ne güne duruyor? Fırat, Dicle,
Tuna… Ne için akıyor? Yük ve insan taşımacılığını deniz ve ırmaklarımızdan neden
yapamıyoruz? Tır, kamyon ve otobüslere, bunların yedek parçalarına neden milli
gelirimizi yatırıyoruz? Neden yollarımızda yıpranma, trafikte karmaşa
yaratıyoruz?
Bütün bunları hayata geçirememiş olmak, bu imkânları kullanmamak utanç
değil mi?
- İşçi servisleri ile fabrikalara işçi taşıyoruz
- Kamyon, traktör kasalarında tarlalara ırgat taşıyoruz
- İnsan ve hayvan sırtında hasta taşıyoruz
-Motosiklet ile aile taşıyoruz…
Toplu taşımacılığı neden hayata geçiremiyoruz? Demir yollarımıza neden
yatırım yapmıyoruz?
Gelişmiş ülkelerde şehirlerarası otobüsler, şehir içi dolmuşlar tarihe
karıştı. İngiltere de Metro 200 yıl önce kullanılmaya başlandı. Bizim hala
ülkemizin her alanında toplu taşımacılığı kullanamıyor olmamız utanç değil
mi?
-Eğitim hala paralı
-Sağlık hala paralı
-Bürokrasideki kargaşa sürüyor
Eğitimi, sağlığı neden parasız yapamıyoruz? Bürokrasideki kargaşayı neden
gideremiyoruz? Yasalar karşısında neden eşit değiliz? Bu hizmetleri vatandaşlara
sunamamak utanç değil mi?
-Yok, edilmiş doğa
-Çarpık kentleşme
-Bakımsız köyler…
Çarpık kentleşmeler kimlere rant sağlıyor? Köylerimize hizmet neden
gitmiyor? Hala bu memleketin bölgeleri arasında devlet hizmeti eşit şekilde
neden götürülemiyor?
Ormanlarımızı, tarım alanlarımızı imara açmak, köylerimizi ortaçağ
görüntüsünden kurtaramamak, şehirlerimizi gökdelenler ve gece kondular ile
sararken parklar, sosyal yaşam alanları, meydanlar ve araba park yerleri
bırakmamak utanç değil mi?
-Evlilik programları
-Cinayet programları
-Magazin programları en çok reyting yapıyor.
Duyarsız bir toplum yaşamı sürmek, sorunlarımıza sahip çıkmamak, üretimden
kopmak utanç değil mi?
-Bireyin özgürlüğü
-Toplumun örgütlülüğü…
İnsani değerlerimizin, özgür yaşamımızın baskı altına alınması utanç değil
mi?
-Çarpık kentleşme
Bir saat yağmur, kar yağınca Mega kentler de hayatın durması utanç değil
mi?
NE YAPMALI?
Parasız eğitim, sağlık hizmetleri ve sosyal devlet sorumluluğu hayata
geçirilmeli. Tarım, sanayi, hayvancılık geliştirilerek üretim ve çalışma
alanlarımızı genişletmeliyiz. Ulus, inanç, dil, renk farklılıklarımıza hoşgörü
ile yaklaşarak birlikte yaşamı güçlendirmeliyiz...
Başka yol var mı?
Hadi hayırlısı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder