Ülkeler zengin ve
yoksul sınıflarını ana yasaları ile ortaya çıkarırlar. Bir ülke zengin ve
yoksullarını kanunları ile korur. Bir ülkede zengin ve yoksul arasında uçurum
varsa o ülkenin sistemi sörekli ona uygun olarak
şekillendirilmesindendir.
BU HAYIRSEVER
NEREDEN ÇIKIYORLAR?
-Vatanın asil
evlatlarının en zor işlerde sosyal siyasal hakları yasaklanarak veya göstermelik
uygulamalar ile asgari ücret sisteminin sonucu kölelik şartlarında işçilerin
çalıştığı fabrika patronlarından
-İşveren ve İşletmeci
kimliği olan ihale avcılarından
-İmar vurgunu, banka
soyguncusu çetelerden
-Sanayici aynı zamanda
medya patronlarından
-Kalemi paraya çalışan
köşe yazarları sürüsünden
-Yandaş, Candaş,
Ülküdaş, sırdaş ayrışmaları ve din, mezhep, tarikat ilişkileri üzerinden milli
değerlerimizi talan eden leş kargalarından
-İş takipçisi, kaldır,
eli sallabaşı al maaşına uygun seçilen milletvekilleri
çevrelerinden.
-Milli ve dini
duygularımızı kullanan çevrelerden
Bunları uzun uzun
anlatmaya gerek yok. Tümü aynı ipten dokunmuş işbirlikçilerdir. Halk ve hak
tanımaz, vatanseverlik duyguları sermaye severliğe dönüşmüş çıkar ve makam
düşkünüdürler. Sermayesinin gücü ile medyayı kullanarak bukalemun gibi kılıktan
kılığa girerek kendi koşullarına göre renk değiştirirler. Memleketin “saygın”
kişileri olarak kasılarak gezer, siyah gözlüklerinin arkasından zavallılar
diyerek halkın samimi duyguları ile alay ederler.
HANGİ
HAIRSEVERLİK!
-Milli gelirimizi
çalarak, milli değerlerimizi kullanarak edindikleri haksız kazançların vergisini
vermeyerek okul yaptırır hayırsever olurlar.
-İhale, talan ve
yolsuzluklardan edindiği servetle saygın “zat” olur evinden çıkamayan özürlü bir
vatandaşa tekerlekli sandalye alarak hayırsever olurlar.
-Asgari ücret
koşullarında, sosyal siyasal haklardan mahrum sendikasız inim inim inleterek
çalıştırıp emeklerini sömürüp, onurlarını ayakaltına alarak yoksullaştırdıkları
halkın hastalarını tedavi ettirirler, çocuklarına bursa verirler. Evlerine
bulgur, fasulye, kömür gönderiler…
ANA VATAN-DEVLET
BABA
Özgürlükler, eşitlik,
hak, hukuk nerede? Milli birlik nerede? Din, mezhep, inanç kardeşliği… Nerede?
Nerede? Nerede?
Vergimizi verdiğimiz,
Vatan bekçisi olarak askere gittiğimiz, uğruna öldüğümüz ana vatanımızda bizi
kim yardıma muhtaç duruma düşürüyor. Devlet baba nerede? Sosyal devlet
sorumluluğu nerede? Halk neden yoksullaşarak yardıma muhtaç duruma düşürülüyor?
Devlet sorumluluğu nerede?
BU VATAN
EVLATLIĞI?
Yoksullar; İşçi, işsiz
en düşük ücrete çalışırlar. İşçilerin, emeklinin vergisini, sigortası maşından
peşin alınır.
İşsizler, sosyal
güvencesi olmayan işlerde çalışırlar. Sosyal hizmetlerin en az gittiği yoksul
mahallelerde derme çatma evlerde otururlar.
Yoksullar; Devlet
güvencesi olmayan, yasalarla korunmayan, bizzat devletin uygulamaları ile
yoksullaşanlar, vatansever, namuslu, hoşgörülü, paylaşımcı vatan
evlatlarıdır.
Vatana en çok asker
buradan gider. En çok şehit buralara gelir. Tüm varlıkları ile yanında oldukları
devlet ana vatanın halkına; sağlık, eğitim, barınma ve sosyal hizmetler gibi
devlet hizmetlerini para karşılığı ile verir.
DEVLET
EVLATLARI!
Devlet araçları,
makamları, konutları, lojmanları, tesisleri, askeri, polis hizmetleri, yargı
desteği, olanakları sonuna kadar sunulur. Güvenceye almak için kendilerine
uygun yasalar çıkarılır. Daha rahat yaşam sürmek için düzenlemeler yapılır. Daha
çok kazanmaları için göstermelik yasal düzenlemeler ile moralleri hoş tutulur.
Toplumsal tepkiye karşı polis ve askeri koruma devreye sokarak devlet baba
Anavatanın halkından zengin “asilzade” çocuklarını korur. Devlet babanın göz
nuru “asilzadeleri” zenginleşirken Ana vatanın halkı yoksullaşır. Sonunda devlet
babanın “asilzadeleri” yardımsever, Anavatanın halkı yardıma muhtaç olur. Babası
devlet olan “asilzadeler yardım sever olur.” Ana vatanın halkı yardıma muhtaç
duruma düşürülür.
Asıl yardımseverler
helal lokmasını paylaşanlardır. Allah devletin “asilzadelerinin” haram
paralarını anavatanın halkının kursağına düşürmesin…
Hani
eşitlik?
Hani
kardeşlik?
Hani dini
duygular?
Hani milli
duygular?
Hani
vatanseverlik?
Hadi
hayırlısı…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder