Ali Gültekin

14 Mart 2024 Perşembe

BAYRAM MI KALDI?

 Cem, anne ve babasını ziyaret için geldiği eski mahallesinde arabasını park etti. Babasının ve annesinin yaşadığı eve  doğru yöneldiğinde, evinin bahçesinde açıp yerlere dökülen  gül yaprakları ve kozalakları temizleyen subay emeklisi Hasan komutanı gördü. (Subay emeklisi olduğu için mahallede küçükten büyüğe herkes “komutan” diye hitap eder.)

Cem:

Komutan bayram hazırlığı mı yapıyorsun?

Hasan komutan:

Yavrum bayramlar eskidendi. Şimdi bayram mı kaldı?

Cem:

Hasan amca eskiden bayramlar nasıl olurdu?

Subay emeklisi Hasan komutan, elindeki bahçe makasını, bahçe duvarının üzerine bıraktı. Ellerindeki eldivenleri çıkararak bahçıvan pantolonunun cebine koydu ve Cem’e doğru yürüdü.  Cem, kendisine doğru gelen komutanı görünce kendisi de komutanın bahçe duvarına doğru yürüdü.

Hasan komutan ve Cem’in arasında sadece yeşil renkli çit kaldı. Biri yeşil  renkli tel bahçe çitinin bir  tarafında diğeri bir tarafına karşı karşıya geldiler. Hasan komutan Cem’e eski bayramları anlatmaya başladı.

Hasan Komutan:

Günler öncesinden bayram kartları yazılır postaya verilirdi. Arife günü kabristanlar ziyaret edilirdi.  Evler ve evlerin çevresi evin annesi, kızları, gelinleri tarafından özenle, el birliği içinde temizlenirdi. Akşam ellere kına yakılır, yeni alınan giysiler sandıktan çıkarılıp  çocuklara dağıtılır, bayram sabahına hazırlanırdı.

Alınan kurbanlar, üç beş gün evde beslenir, tüm aile halkı ile birlikte kurbandan helâlik istenirdi.

Kurbanın gözleri bağlanarak kesilir, konu komşuya dağıtılırdı. Büyükler ziyaret edilir, eller öpülür, çocuklar para toplardı.

Bu gün:

Kahveye gidip iki çay içip dönüyoruz. Üçüncü çay içmeye kalkınca bütçe hesabı yapıp içemiyoruz. Geçinmek için para gerek. Para yoksa geçinemiyorsun, geçinemiyorsan mutsuz oluyor, eve kapanıyorsun. Sofra kuramadığın için gelip gideninde olmuyor Oğul!

Emeği ile çalışanların, emeklilerin kurban almaları mümkün değil. Kurban kesenler de, kesim yaptırıp etini evlerinin buz dolabına dolduruyorlar. Mesele kurban kesmeden çıkarak çoğu insanlar için gösterişe dönüştü.

Çocukların yeni bayram giysileri heyecanı yok oldu. Bayram kartlarının yerini, sosyal medya paylaşımları aldı.

Büyükleri ziyaret edip, el öpme yerine, mesaj atma, telefon etme geleneği  oluştu.  Mesaj atmayı da anlarım. Çağın iletişimi. Ancak,  ona da duygu katılmıyor. Toplu mesaj olarak herkese aynısı gönderiliyor. Biz bayram kartları almaya gittiğimizde kızların gelinlik beğenmesi gibi bir gün beğenmez ikinci gün gider kime hangi kartı göndereceğimiz üzerine muhakeme ederdik.

Anlayacağın; bundan böyle eski günler gelmez. Eskiye derken geleneklerimize, kültürümüze dönüş olmaz. Bizim günümüz geçti. Siz ve sizin çocuklarınızın geleceğinden endişeliyim.  Torunlarımız, onlara  bıraktığımız dünya için rahmet mi okurlar, hesap mı sorarlar bilemiyorum!

Çocukluğum, gençliğim ve iş hayatımda möhkem bir yaşam sürdüm. Emekli yaşamımı  diğer emekli vatandaşlar gibi biçarece sürdürüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder