Ali Gültekin

14 Mart 2024 Perşembe

NE BEKLİYORDUNUZ!

 Bilgi, bilinç, eğitim, araştırma, soru sorma, eleştirme, tartışma, vicdan, ahlak, adap küresel ısınmadan daha çok yakıcı katmanlar oluşturuyor.

1980’li yıllarda televizyonlarda yayınlanan Televole programları, futbolcu transferlerine ödenen para miktarları çocukları topyekûn futbolcu olmaya yönlendirildi. Aileler pazarlardan sahte markalı, yasal satılan takım formaları giyindirerek, çocuklarını tarlada, bahçede top koşturmaya özendirdiler.  İş insanı olmak “Banker Bilo” olmakla özdeşleşti.

1990 yıllara gelindiğinde televizyon kanalları mafya, çete dizileri yeni karakterler ortaya çıkarıldı.  Çocukların eğitimi bir kenara atılıp, eğitimden uzak, televizyon dizilerinin çıkardığı yeni karakterlere, modaya, markaya özenti, ünlü olma hevesi başladı.   Ses sanatçısı, dizi oyuncusu olmak meslek eğitimine gerek görülmedi. Kulak, göz, dudak, göğüs estetiği yaptırılarak, karın yağları alınıp bel inceltilerek, sponsorlar bulup sahne aldılar.

2000’li yıllarda, ABD’ de ikiz kulelerin saldırısı ile birlikte tüm dünya ülkelerinde din, mezhep, ulus, milliyet, aşiret, kabile çatışmaları, savaşlar başlatıldı.

Irak, Libya, Suriye işgal edildi. Yoksul ülkelerde küresel sermaye yerli işbirlikçileriyle yeni yönetim modelleri oluşturuldu. Millilik, milliyetçilik, ırkçılık ile özdeşleşti. İnananlar için din Ortadoğu ülkelerinde kutsallıktan çıkartılarak; cemaatler, tarikatlar kendi yorum ve yöntemlerini uygulamaya başladılar.

Milli değerler yabancı sermaye eliyle talan ediliyor. 

 Ormanlarda ağaçlar kesiliyor, siyanür ile tarım alanında toprak zehirleniyor. Yer altı suyunla karışan siyanür; hayvanları, bitkileri, ağaçları, börtü böcekleri yok ederek ülke çölleşiyor.  Sermaye bununla da yetinmiyor. Bölge, yöre, köylerin etnik kimlik ve inanç değerleri üzerinde siyaset mühendisliği yapılıyor. HES, RES, maden ocaklarına karşı mücadele veren halklar etnik kimlik ve inanç üzerinden ayrıştırıyorlar. Bölge, yöre, köylerin sosyolojik yapısına göre dini ve milli duygular üzerinden ayrıştırılarak kendilerine destek için yedekleniyorlar.   İsrail, ABD, AB şirketleri ve işbirlikçileri vatansever- insan ve doğa yaşamının sürdürebilirliğini savunanları vatan haini ilan ediliyorlar.

Nasıl bu hale gelindi?

“Aylak sirke baldan tatlıdır” diyerek, hak etmeden bir şeyler elde etmeyi, “Ar eden kar edemez” her yoldan kazancı,” Arap eli öpmekle dudak kararmaz” ikiyüzlülüğü, köprüden geçene kadar ayıya dayı de.” çıkarcılığa, “Bal tutan parmağını yalar” hırsızlık meşru hale getirildi.

 “Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın” denilerek yılan başkasını sokuyor olmasına duyarsız kalmak, zulme boyun eğmek kutsanarak, meydanlar yılanlara, çayanlara bırakıldı.

Nereye savruluyor!

  “Bu dünya böyle gelmiş böyle gider “  Bu dünyanın, böyle gelmediğini, böyle de gitmeyeceğini bilmek, eğitimli toplum olmanın gereğidir.  “Açız ama şükürler olsun ölmedik.” Diyerek açlığa, yoksulluğa şükür edilmeyeceği, açlık yoksulluk için mücadele gerektiği bilincinin oluşmaması eğitim sorunudur.

Duygusuz, duyarsız, bana neci, yarışan, çatışan, insani değerlerden kopanlar…, için: Benzin 30 lira, ev kirası 30 bin lira, eğitim ücreti 130 milyar olmuş kimin umurunda. 

Sonuç!

Toplum bozuluyor,

Ticaret bozuluyor,

Siyaset bozuluyor,

Kültür-sanat bozuluyor,

Ahlak bozuluyor,

Sağlık bozuluyor,

Eğitim bozuluyor,

Aile yapısı bozuluyor,

Liyakatsiz torpilli yöneticiler ile yönetimler bozuluyor.

Doğa tahribatı ile ülke doğası, iklim bozuluyor…

Ailesi ile pazara gitmekten, toplu taşımayı kullanmaktan, markasız giysi ve eşya kullanmaktan utanan, ancak ailesini borçlandırmaktan utanmayan, umursamayan gençlik yaratılıyor. 

Ne yapmalı?

Milli sanayi, tarım, hayvancılık yerli üretim yapılmalı. Parasız bilimsel eğitim, parasız sağlık, sosyal devlet inşa edilmeli. Ekonomik ve siyasi bağımsızlık mücadelesi verilmeli.

Her ulustan, inançtan, milliyetten, mezhepten, düşünceden, dilden, renkten insanlar yaşam ve çalışma alanlarında ortak talepleri doğrultusunda örgütlenmeliler. Farklılıklarına hoşgörü göstererek ortak değerlerini güçlendirmeliler.  Eşit gelir dağılımı, eşit yurttaşlık hakkı ile özgürce yaşam savunulmalı.

Hadi hayırlısı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder