Ali Gültekin

14 Mart 2024 Perşembe

GEZİ PARKINI ANLAMAK!

 Yıllardır çeşitli çevrelerce “kan davasına, intikam duygusuna, öç almaya, ayrışmaya, kutuplaştırılmaya…” sürüklenen gezi davasının  kararı çıktı. Gezi Parkı kararına halkların bir kısmı öfke duyuyor.  Bir kısmı adaletin siyasallaştığını söylüyor. Bir kısmı “canımız yanıyor” diye feryad ediyor…

Gezi parkı?

Türkiye’de yaşayan halkların birlikte  yaşadığı coğrafyayı sevmeleridir.  Ağaca, toprağa, suya, tüm milli değerlere sahip çıkma atılımıdır. Yaşamın sürekliliğini savunmadır. Doğada var olan canlı, cansız varlıkların kendi doğallıkları içinde birlikte yaşamıdır.

Gezi yaşamı korumadır.

  • Ağacı korumak.
  • Toprağı korumak.
  • Bitkileri, börtü böceklerin korumak.
  • Tarihi kültürü korumak.
  • Suyu kırmak.
  • Çevreyi, doğayı korumak.
  • Yer üstü, yer altı zenginliklerini korumak.
  • Yaşam alanlarının talan edilmesini korumak.
  • İnsanlığı korumak.
  • Bir bütün olarak vatanı korumadır.

Gezi dayanışmadır!

Ağaçların kesilmemesi için dayanışmadır. Yeşil alanların betonlaşmamaması için dayanışmadır. Göz altına alınan  doğa gönğllüleri ile dayanışmadır. Çadırları yakılan çevreciler ile dayanışmadır. Halkların;  ağaçlar, kuşlar, börtü böcekler, bitkiler için, halkların birlikte yaşadıkları vatanları için  dayanışmasısıdır.

Gezi direnişti!

Doğa gönüllülerinin içine  karışarak araçları ateşe verenlere karşı duruş, şiddete karşı direniştir. İş yerlerinin camlarını kıran vandallara karşı direniştir.  Çevre duyarlılığını terörize edenlere karşı direniştir. Yaşam alanlarını korumak, her canlının yaşam hakkı için direnişti. Vatan severlerin, çevre gönüllülerin yasadışı tutuklamasına, dövülmesine, sokak infazlarına, öldürülmelerine karşı yasal insan haklarının kullamak için dirençti.

Gezi halkların kardeşliğidir.

Doğa, çevre, şehirleri, vatanları için omuz omuza duranlar:

Hangi ulustan olduklarını sorgulamadılar.

Hangi inançtan, mezhepten olduklarının araştırmalar. Hangi milliyetten olduklarına bakmadılar. Ortak değerleri için gezi parkında yan yana  durdular.

Gezi poravaksıyona karşı duruştur.

Yaşam alanını korumak için yan yana gelenler:

  • İş yerlerinin camlarını kırarlar mı?
  • Milli değerleri yakıp yıkarlar mı?
  • Ağacın,  çiçeğin , böceğin…, yaşam hakkını savunanlar insan haklarını ihlal ederler mi?
  • Ülke değerlerini sahiplenmeyenlerin ülke sevgikeri olur mu?
  • Doğa sevgisi vatan sevgisi değil midir?
  • Vatan sevgisi olanlar ülkeyi ekonomik ve siyasi olarak zora sokmak için değil, her koşulda ülkenin ekonomik ve siyasal  bağımsızlığından yana tutum almazlar mı?
  • Bu tutum ve duyarlılık, insan olmanın gereğidir. Vatandaşlık görevi değil midir?

Ülkenin güvenlik güçlerine düşen görev; bu insanların güvenliğini sağlamaktır. Yasal haklarını icra eden halkın can güvenliğini korumaktır.  İçlerine sızan pravakotörlerin poravaksıyonlarını engellemektir. Pravakotörleri yakalayıp ayrıştırmaktır.

Yalanları açığa çıkarma!

Ülkenin toprağını, ağacını, suyunu, zenginliklerini, değerlerini, doğasını, bitkileri…, korunmada ülke olunur mu?

Vatanın zenginliklerini korumak için çocuğuna, annesine, babasına, kardeşine sarılır gibi ağaçlarına sarılanlar, toprağını kucaklayanlar vatan haini olur mu?

Ülke zenginliklerini koruyanlara düşman olanlar,  kendi çıkarına dayalı, vatan, millet, bayrak…, üzerinden halkın milli duygularını  kullanmasıdır.

Gezi yaşamdır!

Kutuplaşmaya, ayrışmaya  karşı, canlı cansız varlıkların kendi doğallığını koruyarak birlikte yaşamdır.

İnsan kalmayı başarmak, vatan bütünlüğünü korumak, eşit sosyal siyasal ve gelir dağılımı   içinde kardeşçe yaşamdır.

Köylülerin,  kentlilerin, yoksulların, işsizlerin, çırakların, kadınların, kızların, gençlerin, emeklilerin, emekçilerin vatan sevgisini güçlendirecek ortak sorunlarına ortak çözüm yaratarak, farklılıklara hoş görü içinde birlikte yaşamdır.

Sorumluluk!

Çalıştığı iş yerinde sendikalı olmayı, meslek odalarında yer almayı küçümseyen, köyünde yoksul yaşam koşullarını sineye çeken, işsizliğini kader sayan, aç yaşamına şükür edenler  insanca yaşıyor olurlar mı?

Yazarlar, sanatçılar, bilim insanları…

Yoksullar, çalışanlar, ezilenler, emekçiler…Kadınlar, erkekler, gençler…

Ülke toplumunun geniş kesimleri örgütlü değilse o ülkede  kapitalizim örgütlü güç olur.

Karl Marx: Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser.

Kaynak: Kapital

Hadi hayırlısı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder