Bugün
kitapların orta yerinden alıntı vermek yok. Bugün, Yasak bir kitabın, bilinmez
bir dilin çevirisi ile yer altı baskısı yaparak teori üretilmiyor. Bugün, gizem
yok.
Kim
ne kadar yüreğini korsa sevdaya o kadar sevgi alıyor. Bugün ideallere yolculuk
dünü inkâr ederek sürmüyor. Dün yasakların, kargaşaların arkasındaki karanlıkta
yol bulmaktı.
Bugün
meydanlarda doğru tespitlerle yol almak. Bugün önce insan demeye geçmişten daha
çok ihtiyaç var.
İki
yıl önce kuyumcu dükkânında 70'li yıllara uzanan koyu sohbetimizi; dükkâna ağır
adımlarla girip, ipek yumuşaklığında sesi ile sohbeti bölen yaşlı Nine' yi
anacağım. Uzunca bir kumaşın katlarını açarak içinden özenle çıkardığı iki
bileziğini kuyumcuya tek tek tarttırdı. İpek yumuşaklığı sesi ile iki bileziğin
ayrı ayrı fiyatlarını öğrendi. Kuyumcuya biraz daha yaklaşarak kısık kadife
sesi ile ''oğul bunların ne kadar zekâtı var''? dedi.
Büyük
ihtimalle tüm varlığı iki bilezik olan muhtemelen ''kefen param'' diyerek
sakladığı bileziğinin zekâtını vermek sorumluluğu ne ile ölçülür? Ne ile
tartılır? Bu tutuma saygı duymaktan başka ne yapılır.
80 Hastalığı
Sohbetler;
MÖ ve MS sonra gibi „miladi değer '' olan 80 öncesi ve sonrası olarak başlar.
Sarı zeybek rakısı gölgesinde zeybek oyununa kalkan ‘yiğitler', beyaz şarap
kadehi ve viski şişelerinin duvara yansıyan karışık renkleri, arasında
sigara'nın kıvrılarak tavana uzanan dumanlı havasında ''Devrim'e demlenme''
sohbetleri devam ediyor.
Dişinin
arasında kalmış ette kürdan sokmuş kırmızı şallı İsmet'i saymaz isek; Sarı
Kamil, Mesut Hoca ve Köylü Memo Ahmet Kaya türkülerine eşlik edip, çakmak
çakarak karanlıkta aydınlığı aralıyorlar. Yaşlar 50'ye dayanmış. Tarihi geri
sardıklarında 17,18 yaş yılları yâd ediliyor. Çevire çevire söylenen bir
dörtlük ama nakaratları aynı. ''80 öncesi nostaljisi ''. Ya! 80 sonrası yaşam.
Yoldan ne zaman dönülmüş? 20'li yaşlar. İdealler neydi? Ortak yaşam, birlikte
üretim, mücadele, paylaşım... Şimdi ne oldu? (inançlarını kararlılıkla
sürdürenleri ayrı tutuyorum) Geçmişte başkalarının ışığında yürüdüklerinden
bugün de kendi karanlıklarında ışığı göremiyorlar.
Nine'nin
80 yıldır sönmeyen ışığına burun bükenler bir kez daha düşünsünler.
Umudu,
geleceği, güvendiği, tek varlığı iki bileziğini kuyumcuya tarttırarak inancı
gereği zekât vermek isteyen Nine 80 yaşında.
-Nine
inancını kaç yıl korumuş? Hesaba göre 80 yıl.
-Varlığını
inancından saklıyor mu?
-Hayır!.
İnancına göre yaşıyor mu? Evet.
-80
Nostaljisi yapanlar Nine' ya ne derler
-Kuşkusuz,''gerici-yobaz.''
-Nine
80 yıllık inancından taviz vermemiş hala inancını yaşıyor.
-Yaşamlarında
üç beş yılı özgürlük, paylaşım, kardeşlik söylemi ile yaşayıp, bir ömür onu
anlatanlarda gerileme, yobazlaşma var mı?
-Ezber
ettikleri etkili kelimeler ile saygınlık aramadan, yüreğin yetiyorsa kendini
sorgulara.
İnancın
ne olursa olsun: Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya birlikte yürü, ya da
yoldan çekil.
Hadi hayırlısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder