Ali Gültekin

26 Ekim 2012 Cuma

Dipden gelen dalga



Tunus  ve Mısır’ da diktatörlere karşı gelişen halk hareketi emperyalistlerce  boğulup yedeklendi. Libya ve Suriye`de özgürlük  isteyen halk; ABD, AB, Kaddafi ve Esat yönetimine karşı direniyor. Kaddafi ve Esat saltanatlarını sürdürmek istiyor.  ABD ve AB  gözden çıkardıkları işbirlikçilerinin yerine yenilerini getirme telaşında.
Halka verir talkını, kendi yutar salkımı.
Bu ülkelerde, eski yönetimlere nazaran yeni diktatörler iyidir, yanılgısına düşülmemeli. Emperyalistlerin,  piyonları sahaya sürmeden şah mat demeleri telaşlarındandır. Buradan bakarak Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın gözden çıkarıldığını  okumamalıyız.  Bu coğrafyada ülke halklarının birlikte mücadele etme koşulları  mevcut. İşgalciler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’ dan dan söküp atmadan halkların özgürleşme şansı yok. Irak, Afganistan, Pakistan’ da kukla hükümetler iş başındalar. Türkiye’ye füze kalkanları kurularak Ortadoğu’ya karşı saldırı üssü haline getirmeye çalışıyorlar. İran’ı artçı sarsıntılarla sallayıp, düşürerek Ortadoğu’yu gül bahçesine çevirip,  saray konaklarında yan gelip yatmaya hazırlanıyorlar.
Arap baharı İsrail’ e yaz getirdi
Thrir meydanı, Tunus  sokakları, Libya ve Suriye derken rüzgâr İsrail’in  orta yerinde  esiyor. İsrail halkı barbarlığa, silaha harcanan paraları halkın insanca yaşamasından yana harcanmasını istiyor. Bu talepler uğruna meydanlardalar.  Açıkça ortaya çıkıyor ki yoksul ülkeleri sömüren ABD, AB ve diğer emperyalist ülkeler paraları kendi ülkelerinin, halkının refahı için harcamıyor. Kuşkusuz, AB, ABD  ve Ortadoğu Kuzey Afrika halkları arasında düşmanlık yok. Emperyalis ülkelerin ezilen halklarına düşen görev; Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde gelişen bağımsızlık, direnişlerini kendi ülkelerinde emperyalizme karşı mücadele ederek desteklemek olmalı.
Haiti, Somali, Kenya, Filistin  ve diğer Afrika ülkelerinde  açlıktan ölenlerden bir lokma ekmeği esirgeyen Birleşmiş (M)illetletler, NATO, AB ülkeleri, Libya, Irak, Filistin ve Afganistan’a miliyarlarca dolarlık bombalar yağdırıyor. Bunlar insanların şöyle veya böyle yaşam sürmesi derdinde değil. Kendi kasalarına akacak paranın peşindeler.
 Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz.
Dünya yoksul halkları insanca yaşam uğruna ayağa kalkıyor. Yoksul ülkelerde tutuşturulan emek ve özgürlük mücadelesinin alevleri gelişmiş ülkeleri sardı.  Dünya çapında küresel sermayeye karşı küresel işçi ve emekçi hareketi örgütlenmesi kaçınılamaz ihtiyaç haline geldi.
Kurşun işlemez denilen kale duvarları çatırdıyor.  ABD, AB ve  şımarık prensleri İsrail’de  ekonomik kriz  derinleşiyor. Bu ülkelerde, İslam fobisi söylemleri ile halklar arasına düşmanlık yayılıyor. Avrupa’da  “yerli-yabancı” ayrımı ile birlikde mücadele etmelerinin önü kesilmek isteniyor. Dipten gelen dalga  saraylara vuruyor… Emperyalistler kendi çıkmazlarına yol bulma telaşı içindeler.  
Kral Marx: Emperyalizm, kendi mezar kazıcısıdır.

Hadi hayırlısı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder