Yılanlı
dere kenarlarında ağaçlar kesildi. Çalı çırpı ne olacak. Ağaçları kesilen
alanlar tarla yapıldı. İki dönüm yer. Ne olacak! Tarlalar imara acildi. Üç beş
baraka yapmışlar. Ne olacak! Dere kenarları dolduruldu. Dere salına; salına
kendi gönlünce akamasın. Ne olacak! Doğaya biz sekil veriyoruz. Peki, Doğa bunu
kabullenebiliyor mu?
Geleceğim
parlak olacak
Büyük en
büyük olmak istiyorum. Efsane olmalıyım. Masallarım anlatılmalı. Keramet
göstermeliyim. Geleceğim parlak olmalı. Tam yılanlı derenin üzerinden
geçiyordu. Birden arabanın durmasını emretti. Dışarı fırladı.
En büyük
olacağım:
Doğa' ya
meydan okuyacak kadar büyüğüm. Yılanlar ile ayni torbaya giderecek kadar
korkusuzum. Karadeniz'in azgın sularını karşı durduracak kadar gülcüyüm. Kuzey
yıldızı kadar parlak geleceğim olacak.
Eli
arkasında, bedeni dik, gözleri kuzey yıldızına dikerek karanlıkta meydan
okurcasına:
Yer:
Samsun.
Kot ismi:
TOKI.
-Tez elden
haber gönderin.
-Osmanlı
torunu Mimarlar huzura gelsin.
-Kuzey
yıldızı projesi tez elden başlasın.
-İste
burada kuzey yıldızı binaları yükselecek.
Yılanların
Öcü
Ağaçlar
kesildi.
Dere
yatağı dolduruldu.
Yılanlı
dere ye bent yapıldı.
Dere
akmıyor.
Yılanlar
öldü.
Balıklar
öldü.
Böcekler
öldü.
Kurbağalar
öldü.
Öldü de
öldü...
Kuzey
yıldızı projemiz hayata geçti.
''Allah,
Devletimize zeval vermesin''
Doğa
yılanlı dereden aldıklarımızı geri aldı. Yılanlı dere kükredi. Kuzey yıldızı
hala gökyüzünde parlıyor.
Bizim
Kuzey Yıldızı projemiz?
Suçsuz
insanlar öldü.
Tıpkı; ağaçlar,
böcekler, balıklar, yılanlar gibi.
Yuvalar
dağıldı. Tıpkı; Yılanlı derenin yatağını dağıttığımız gibi.
Ya!
Suçlular...
Hadi
hayırlısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder