Ali Gültekin

26 Ekim 2012 Cuma

BU DÜNYA BİZİM Mİ?



Biz bu dünyanın bir parçasıyız. Bu dünyada, bitkisi, suyu, ağacı, toprağı, taşı, hayvanları, böcekleri, insanları... ile hepimizin.
İslam âlemi 2011'in son aylarında Kurban Bayramını Türkiye Van depremi, Afrika açlık ve Orta Doğu'da savaşların gölgesinde kutladı. Avrupa ''kriz'' çığlıkları ile Noel Bayramı'nı karşıladı.
Savaşa karşı barışı güçlendirelim.
Orta Doğu kan gölü. Sokaklar 'da insan cesetleri arasında dolaşmak normal bir yaşam şekline dönüştü. Kapitalizmin kar hırsı ve pazar talanı ile yoksul ülkelerde din, ulus, mezhep çatışmalarını körükleyerek yarattığı savaş ekonomisi ile ocaklara düşen ateşlerden purosunu yakıyor.
İnadına birlikte yaşamı savunalım.
Avrupa'da ''kriz'' bahanesi ile karlarına kar katan şirketlere hükümetler yasalar çıkararak, sermaye artırımlarına teşvik adı altında destek veriyorlar. AB gelişmiş ülkeleri silah satarak, borç verip faiz alarak batırdıkları ülkeleri '' krizin'' günah keçisi ilan ettiler. Evsiz, işsiz, yoksul, aç insan ordusu çığ gibi büyüyor. Hükümetler bunları baskı yasaları ile ''ıslah etmeye'' çalışıyor. Bazı sağ partiler bütün bunların sorumlusunu ''yabancılar'' ilan ederek ırkçılara hedef gösteriyor. Devletin istihbarat örgütlerinin 8 Türk ve bir Yunan vatandaşının katledilmesindeki bilgiler çıkan dumanla işaret verince ırkçılara ait bir karavandan dünyaya yayıldı.. Bu gelişmeler hafife alınmamalı. Bu oyunlara karşı birlik olmaya, saldırıları boşa çıkarmaya Alman ve diğer uluslarla birlik olmaya daha çok ihtiyaç var.
Yaşamak için yaşat.
Bu dünya sadece bizim babamızın malı değil. Bitkiler, hayvanlar ve tüm canlıl cansız varlıklarla paylaşırsak dünyayı yaşatırız. Biz kendimizi dünyanın efendisi ilan edip, sahiplenmeye kalkarsak, doğa felaketlerinin sonucuna da katlanmak zorundayız. Doğa kendinden çaldıklarımızı bir, bir geri almaya devam eder.
Bu dünya, tüm canlı cansız varlıklarla hepimizin.
Hadi hayırlısı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder