Ali Gültekin

26 Ekim 2012 Cuma

ÇAKALLAR KAN KOKUSUNA ULUYOR



Türkiye' de ''köşe başlarını tutan'' medya: Kanlı görüntüleri, yanmış, yıkılmış evleri, yan yana dizilmiş tabutları,feryatları, bölücü, ayrımcı söylemleri... Televizyon ekranlarına, gazete manşetlerine, köşelerine taşıyarak savaşçığlıkları atılıyor. Kanımız donuyor. En dramatik görüntüyü verenler en çok reyting alıyorlar. En pahalı reklâmlarınıserperek haber fragmanlarının aralarına en yüksek pirimi topluyorlar. Toprağa düşen körpe kuzular, yok olan umutlar... Geride kalanlar...
Ateşdüştüğü yeri yakıyor.
Ocağa düşen ateşler; Anaları, Kardeşleri, Bacıları, Çocuklar, Eşleri... Yakıyor. Ateşin düştüğü can evlerindeki yangınıkim söndürecek? Birçoğumuz 21 gün sonra unutup günlük yaşamımıza döneceğiz. Oğlumuzun düğününü yapıp, kızımızıgelin edeceğiz? Davul çaldırıp, halay tutup şenlik yapacağız... Asılı damatlıklar, dürülü gelinlikler, kilitli cehiz sandıklarıne olacak? Biz bayram günlerini çocuklarımıza sarılıp güle oynaya geçirirken genç fidanları toprağa vermiş bağrı yanık; Anaların, Kardeşlerin, Bacıların, Çocukların, Eşlerin acılarını ne kadar hissedeceğiz? Kor bu ateş evlerde yanmaya devam edecek.
Geleceğimize, çocuklarımıza sahip çıkalım.
Ateşdüşen evlerde acı dinmeyecek. Bu evlerde doğan her çocuk konuşmaya başladığında duvarlarda dizili resimleri göstererek ''bu kim'' dediğinde bu soruları kim nasıl izah edecek? Savaşisteyenler o acıların yanında, yakınında olacak mı?
Kürt evlerinin duvarlarında dizili resimler için çocuklara ''Türk askerleri öldürdü.'' Türk evlerinde duvarda dizili resimler için ''PKK - Kürtler öldürdü.'' Diyerek çocuklarımızın küçücük bedenlerine, melek ruhlarına, saf duygularına kin ve nefret mi yerleştireceğiz?
''DayımıKürtler öldürdü, ''Amcamı Türkler öldürdü'' bilgisini bilincine yerleştiren çocuk nasıl bir ruh hali ile büyüyecek. Bu„nefret ve kin'' yoğunluğu ile çocuklar Kürt-Türk kardeşliği sevgisi göstererek oyuncağını paylaşır mı? El ele tutarak oyun oynar mı? Böyle çocukluk geçiren gençlik bizi nasıl bir geleceğe taşır.
Emperyalistlerin savaş oyunu
Dün; Antep'te ezan okuyan imamı vuran, işgal güçleri Bugün; Irak, Filistin, Libya'da camileri bombalamaya devam ediyorlar. Bizim ülkemize milli ve dini duyguları kullanarak bir birimize kırdırmak istiyorlar. Arena localarında savaş tüccarlar saf tuttular. Bir koyup beş almak için en gözde oyuncularını sahneye sürüyorlar. Televizyon ve gazetelerde söylemlerini ve yazılarını savaşmakinelerine çevirmiş zebaniler sıra bekliyor. Et, kemik olmuşAnadolu halkını Orta Doğu batağına çekmeye çalışıyorlar. Efendilerine tekmil vermek için sabırsızlanan iş birlikçilerin onlarca kez denedikleri tilki oyunu bugün de tutmayacak.
Bize düşen; Barış içinde, birlikte kardeşçe yaşam bağlarımızıgüçlendirmek ve savaş tüccarlarının oyunlarını boşa çıkarmak.
Binlerce yıllık kardeşlik bağlarımızı çözdürmeyiz.
-Rizeli Dursun Siverekli Kürt Mehmet'in damadı.
-Manisa'nın yeddi göbek yerlisi, Türkmen Bekir Efe, Muşlu Kürt kızı Hazal'ıkardeşine gelin aldı.
-MalatyalıAhmet Dede'nin oğlu Hasan Hüseyin Turgutlu'dan Hacı Mustafa'nın kızı Kübra ile baba evinde sahura kalkarak oruç tutmaya niyet edip, sabah eşi ve çocukları ile Nevşehir'e Hacıbektaş şenliklerine gittiler. Bu güzelliği, bu zenginliği, bu değerleri, bu coğrafyadan kim silmek istiyor? Bu birlik kimleri korkutuyor?
Çakallar kan kokusuna uluyor.
Dün; Antep, Urfa Adana, Maraş'a Fransızlar, İngilizler... Ne için geldiyse Bugün'de Antep, Urfa, Adana, Maraş'a onun için geldiler. Dün; Güle oynaya, Anadolu'yu din, milliyet, mezhep olarak bölmeye gelen işgal güçlerini topraklarımızdan Türk, Kürt, Ermeni, Yahudi, Çerkez... Müslüman, Hıristiyan, Alevi, Sünnî Mehmetçikler söküp attı.
Bugün: Bir olma, iri olma, diri olma günü
Dün; Amerika 6. Filo ile Dolmabahçe'ye ne için gelmişse, bugün,İncirlik, Kürecik... Üstlerinde aynı emeller için var.
Dün; Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Kahrolsun emperyalizm! Sloganları ile 6.Filonun askerlerini Türkiye gençliği Dolmabahçe'de denize döktü.
Bugün, biz de: Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Kahrolsun emperyalizm! Diyoruz.
Nazım Hikmet, Kurtuluş savaşı destanı:
Ateşi ve ihaneti gördük.
Dayandık,
dayandık her yanda,
dayandıkİzmir'de, Aydın'da,
Adana'da dayandık,
dayandık, Urfa'da, Maraş'ta, Antep'te.
Son söz; Kan kokusuna uluyan çakallara yem olmayacağız. Bilsinler ki; Sütçü İmamlar, Karayılanlar, Seyit Onbaşılar, Kara Fatmalar, Kürt Ahmetler bu topraklardan silinmedi.
Birlikte yasam; Emperyalizme, ayrımcılığa, bölücülüğe, savaşa, işgale karşı birlikte yasam ve bağımsız Türkiye diyoruz.

Hadi hayırlısı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder