Türkiye' de ''köşe başlarını
tutan'' medya: Kanlı görüntüleri, yanmış, yıkılmış evleri, yan yana dizilmiş
tabutları,feryatları, bölücü, ayrımcı söylemleri... Televizyon ekranlarına,
gazete manşetlerine, köşelerine taşıyarak savaşçığlıkları atılıyor. Kanımız
donuyor. En dramatik görüntüyü verenler en çok reyting alıyorlar. En pahalı
reklâmlarınıserperek haber fragmanlarının aralarına en yüksek pirimi
topluyorlar. Toprağa düşen körpe kuzular, yok olan umutlar... Geride
kalanlar...
Ateşdüştüğü yeri yakıyor.
Ocağa düşen ateşler; Anaları,
Kardeşleri, Bacıları, Çocuklar, Eşleri... Yakıyor. Ateşin düştüğü can
evlerindeki yangınıkim söndürecek? Birçoğumuz 21 gün sonra unutup günlük
yaşamımıza döneceğiz. Oğlumuzun düğününü yapıp, kızımızıgelin edeceğiz? Davul
çaldırıp, halay tutup şenlik yapacağız... Asılı damatlıklar, dürülü
gelinlikler, kilitli cehiz sandıklarıne olacak? Biz bayram günlerini
çocuklarımıza sarılıp güle oynaya geçirirken genç fidanları toprağa vermiş
bağrı yanık; Anaların, Kardeşlerin, Bacıların, Çocukların, Eşlerin acılarını ne
kadar hissedeceğiz? Kor bu ateş evlerde yanmaya devam edecek.
Geleceğimize, çocuklarımıza
sahip çıkalım.
Ateşdüşen evlerde acı
dinmeyecek. Bu evlerde doğan her çocuk konuşmaya başladığında duvarlarda dizili
resimleri göstererek ''bu kim'' dediğinde bu soruları kim nasıl izah edecek?
Savaşisteyenler o acıların yanında, yakınında olacak mı?
Kürt evlerinin duvarlarında
dizili resimler için çocuklara ''Türk askerleri öldürdü.'' Türk evlerinde
duvarda dizili resimler için ''PKK - Kürtler öldürdü.'' Diyerek çocuklarımızın
küçücük bedenlerine, melek ruhlarına, saf duygularına kin ve nefret mi
yerleştireceğiz?
''DayımıKürtler öldürdü,
''Amcamı Türkler öldürdü'' bilgisini bilincine yerleştiren çocuk nasıl bir ruh
hali ile büyüyecek. Bu„nefret ve kin'' yoğunluğu ile çocuklar Kürt-Türk
kardeşliği sevgisi göstererek oyuncağını paylaşır mı? El ele tutarak oyun oynar
mı? Böyle çocukluk geçiren gençlik bizi nasıl bir geleceğe taşır.
Emperyalistlerin savaş oyunu
Dün; Antep'te ezan okuyan
imamı vuran, işgal güçleri Bugün; Irak, Filistin, Libya'da camileri bombalamaya
devam ediyorlar. Bizim ülkemize milli ve dini duyguları kullanarak bir birimize
kırdırmak istiyorlar. Arena localarında savaş tüccarlar saf tuttular. Bir koyup
beş almak için en gözde oyuncularını sahneye sürüyorlar. Televizyon ve
gazetelerde söylemlerini ve yazılarını savaşmakinelerine çevirmiş zebaniler
sıra bekliyor. Et, kemik olmuşAnadolu halkını Orta Doğu batağına çekmeye
çalışıyorlar. Efendilerine tekmil vermek için sabırsızlanan iş birlikçilerin
onlarca kez denedikleri tilki oyunu bugün de tutmayacak.
Bize düşen; Barış içinde,
birlikte kardeşçe yaşam bağlarımızıgüçlendirmek ve savaş tüccarlarının
oyunlarını boşa çıkarmak.
Binlerce yıllık kardeşlik
bağlarımızı çözdürmeyiz.
-Rizeli Dursun Siverekli Kürt
Mehmet'in damadı.
-Manisa'nın yeddi göbek
yerlisi, Türkmen Bekir Efe, Muşlu Kürt kızı Hazal'ıkardeşine gelin aldı.
-MalatyalıAhmet Dede'nin oğlu
Hasan Hüseyin Turgutlu'dan Hacı Mustafa'nın kızı Kübra ile baba evinde sahura
kalkarak oruç tutmaya niyet edip, sabah eşi ve çocukları ile Nevşehir'e
Hacıbektaş şenliklerine gittiler. Bu güzelliği, bu zenginliği, bu değerleri, bu
coğrafyadan kim silmek istiyor? Bu birlik kimleri korkutuyor?
Çakallar kan kokusuna uluyor.
Dün; Antep, Urfa Adana,
Maraş'a Fransızlar, İngilizler... Ne için geldiyse Bugün'de Antep, Urfa, Adana,
Maraş'a onun için geldiler. Dün; Güle oynaya, Anadolu'yu din, milliyet, mezhep
olarak bölmeye gelen işgal güçlerini topraklarımızdan Türk, Kürt, Ermeni,
Yahudi, Çerkez... Müslüman, Hıristiyan, Alevi, Sünnî Mehmetçikler söküp attı.
Bugün: Bir olma, iri olma,
diri olma günü
Dün; Amerika 6. Filo ile
Dolmabahçe'ye ne için gelmişse, bugün,İncirlik, Kürecik... Üstlerinde aynı
emeller için var.
Dün; Yaşasın Türk ve Kürt
halklarının kardeşliği! Kahrolsun emperyalizm! Sloganları ile 6.Filonun
askerlerini Türkiye gençliği Dolmabahçe'de denize döktü.
Bugün, biz de: Yaşasın Türk
ve Kürt halklarının kardeşliği! Kahrolsun emperyalizm! Diyoruz.
Nazım Hikmet, Kurtuluş savaşı
destanı:
Ateşi ve ihaneti gördük.
Dayandık,
dayandık her yanda,
dayandıkİzmir'de, Aydın'da,
Adana'da dayandık,
dayandık, Urfa'da, Maraş'ta,
Antep'te.
Son söz; Kan kokusuna uluyan
çakallara yem olmayacağız. Bilsinler ki; Sütçü İmamlar, Karayılanlar, Seyit
Onbaşılar, Kara Fatmalar, Kürt Ahmetler bu topraklardan silinmedi.
Birlikte yasam; Emperyalizme,
ayrımcılığa, bölücülüğe, savaşa, işgale karşı birlikte yasam ve bağımsız
Türkiye diyoruz.
Hadi hayırlısı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder