Elvan beş yaşında. El örgüsü
beyaz, başlıklı şapkasından sarkan siyah kıvırcık saçları omuzundan sırtına
doğru iniyor. Sepken yağan kar belinden kemerle bağlanmış çizmelerine kadar
uzanan kırmızı paltosuna düşüyor.
Çıplak olan elini annesi
tutuyor. Diğer eldivenli elinde tuttuğu „Hepimiz Hrant'ız"
plakatını olabildiğimce yukarıya kaldırıyor. Elvan, bu kadar insan neden bir
araya geldi? Elinde tuttuğu plakatta ne yazıyor? Neden slogan atiyorlar?
Bilmiyor.
Elvan, Rakel Dink 'in Agos
Gazetesi'nin penceresinden barış için uçurduğu beyaz güvercinleri gördü. Elvan:
Anne o kadın kuşları neden bırakıyor? Anne: Hrant için kızım. Biraz sonra 10
binler ellerdeki karanfilleri Hrant'ın vurulduğu yere bırakıyorlar. Elvan: Anne
neden karanfilleri yere bırakıyorlar?
Anne: Hrant için kızım.
O günden sonra Elvan, nerede
uçan güvercin görse, kıvırcık uzun saçlarını sallayıp yana atarak, kafasını
yukarı kaldırarak arkasından gözden kaybolanınca ya kadar baktı. Rakel Dink'i
hatırladı. Duygu yüklü buğulu gözleri ile "Hrant için uçuyorlar"
dedi. Nerede bir karanfil görse özenle eline aldı. Küçücük elleri ile hafifçe
dokundurarak, sakin bir ortamda eğilerek hafifçe yere bıraktı. Doğrulduğunda,
küçük ama sevgi için çarpan kalbinin atışları arasında içini çekerek „Hrant
için" dedi.
Elvan: Beyaz güvercinlere beş
yıldır Hrant için uçuyor. Karanfiller hala Hrant için solmadı. Ben 10
yaşındayım. Hrant'ın neden öldürüldüğünü, ne için yürüdüğümüzü, ne için slogan
attığımızı, neden pankart taşıdığımızı biliyorum.
Elvan 10 yaşında, Hâkim'in
kararına isyan ediyor. "Biz bitti demeden, bu dava bitmez"
diyor.
Elvan biliyor ki; Hepimiz
Hrant'ız demek: Metin Göktepe'yiz demek, Uğur Mumcu'yuz demek, Ape Musa'
yız demek.
Elvan biliyor ki; "Hepimiz
Ermeni'yiz" demek; Türk'üz, Kürt'üz, Çerkez'iz... demek.
Hrant Dink ve insanlık
için adalet isteyen 10 binlere bir
Elvan daha katıldı...
Hadi hayırlısı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder