Ali Gültekin

26 Ekim 2012 Cuma

BÜYÜK ORTA DOĞU PROJESİ ÇÖKÜYOR MU?



Ortadoğu tarihinde çok önemli halk ayaklanmalarını yaşıyor. Ortadoğu halkları ekmek ve özgürlük mücadelesi için birleştikçe dünün 'kudretli' diktatörlerinin paçaları tutuştu. Elbette Ortadoğu'da yaşanan gelişmeleri  her ülke için ayrı değerlendirilmesi gerekir. Ortadoğu halklarının "ekmek ve özgürlük" talepleriyle diktatörlüklere karşı ayaklanmasının bütün bölge ülkelerini etkileyen yeni bir mücadele dönemini başlatacağını gösteriyor. Şundan çok eminiz ki artık bu ülkelerde hiçbir şey eskisi gibi olamayacak.
Diktatörler sadece uzun süre iktidar olanlardan mevcut değildir.
Yoksulluk ve gelir adaletsizliği ile özgürlük taleplerinin bir birinden ayrı düşünülemeyeceği bir sürece giriyoruz. Bu süreçten olumsuz etkilenmeler ne kadar kaçınılmazsa, olumlu yansımalar da bir o kadar doğaldır. Yoksulluk ve yokluk aynı kaderi paylaşanlar aynı meydanlarda  omuz omuza bir araya getirdi. Bu ülkelere  yakın olan Türkiye sembolik değişiklikler  ile yoksulların sorunlarını çözemez. Bugün Ortadoğu ülkelerinde yaşanılan süreci Türkiye tamamladı vurgusu yapılıyor. Elbette bire bir benzerlilikleri yor. Yoksulluk, yolsuzluk ve demokrasinin olmadığı her yerde yoksulların sosyal siyasal hakları için mücadelesi kaçınılmaz. İşçi, memur ve emekçilerin sosyal siyasal haklarına kulak vermeli. Kürt sorununu çözme yolunda sahici adımlar atılmalı.
Marx'a  sırt dönerek halk ayaklanmalarına burun büken yeni yetme  „teorisyenler"   utançları ile yaşayacaklar. AB ülkeleri başbakanları  artık orta doğuda istemeyerek  sinsi yüzleri ile  "halk iradesi" diyerek diz çökmekteler.
Gelişmeleri kendi yörüngelerinde tutmak için ABD ve AB yoğun çaba harcamakta.
Ortadoğu'daki kullanılan silahların çoğunun Avrupa'dan gönderildiği herkesçe biliyor. Almanya, en çok silah satan ülkelerin başında geliyor. AB bugün "diktatör" olarak ilan ettiği yöneticilerden isyan öncesine kadar yüksek sesle "yakın dost" olarak söz ediliyordu. Ortadoğu halklarının ayaklanması ardından AB ülkeleri telaşa düştü. „Dost ve kardeşlerini" kaybeden AB yakın dostlarını anında satarak yeni yönetimlere yeni silah satacak ortam sağlamak için kur yapmaya başladılar.
Ortadoğu'da ticari açıdan Almanya için önemli bir bölge. Buralarda ticari faaliyetlerinin ters yüz olması Almanya‘ yı sarstı. Alman dış politikasının da dengesini bozdu. Ortadoğu halklarının ayaklanmaları bu dünyanın böyle gelmediğini, böyle gitmeyeceğini bir kez daha gösterdi.
En başta dönemi iyi kavramalıyız. Mısır, Tunus, Libya halklarının tutuşturduğu ateşi Ortadoğu halkları kendi ülkelerinin diktatörlerine karşı  direnişi meydanlarında harlıyor. 21. yüzyıl isyan, ayaklanma, genel grev ve büyük kitle hareketleri ile yüzleşiyor.
ABD`de rakiplerine, Ortadoğu'da üstünlüğünü kabul ettirmek için kartını masaya sürdü. Bu nedenle AB ve ABD karşılıklı ataklar ile gol arıyorlar. Yeni işbirlikçileri belirlemek için çaba harcayan globalizime  çaresizliği yaşattı. Ortadoğu halkları başka bir dünyanın mümkün  olduğunun yolunu açtılar.
Şuna kesin olarak inanılmalıdır: Yoksullar ayaklanmanın yolunu açtı, ayaklanma da işçi sınıfının  iktidar yolunu açacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder